Sagot :
I am of the same mind as you. --> Ben de seninle aynı fikirdeyim.
Ayşe is the same age as me. --> Ayşe benimle aynı yaşta.
It can't be put any car in the same category as a Rolls Royce. --> Rolls Royce ile hiçbir araba aynı kategoriye sokulamaz.
We live under the same roof as my wife's family. --> Biz karımın ailesi ile aynı çatı altında yaşıyoruz.
He's made of the same stuff as his father. --> O, babası ile aynı kumaştan.
They live in the same town as my aunt. --> Onlar teyzemle aynı kasabada yaşıyorlar.
People say, I look just the same as my sister. --> İnsanlar kız kardeşimle benzer olduğumuzu söylüyorlar.
I feel just the same as you do. --> Ben de aynen senin gibi hissediyorum.
I am feeling much the same as yesterday. --> Dünle hemen hemen aynı hissediyorum.
I've got the same taste in clothes as my brother. --> Giysilerimizde erkek kardeşimle aynı zevke sahibiz.
Mine brought up her children in the same way as her mother did. --> Mine çocuklarını annesinin yaptığı gibi yetiştirdi.
I smoke cigarette much the same as a year ago. --> Bir yıl öncekşyle neredeyse aynı sigara içiyorum.
My car looks the same as that one. --> Benim arabam şununla aynı gözüküyor.
I came to the meeting at the same time as Fatma came. --> Ben toplantıya Fatma ile aynı zamanda geldim.
He is the same as everyone else. --> O da herkes gibi bir insan.
Pelin is of the same opinion as Hasan. --> Pelin, hasan ile aynı görüşe sahip.
Have you noticed the same thing as me? --> Siz de benimle aynı şeyi fark ettiniz mi?
My armchair is the same size and shape as yours. --> Koltuğum seninkiyle aynı boyut ve şekle sahip.
They are in the same profession as me. --> Onlar da benimle aynı meslekte.
Fatma was perhaps about the same weight as Ayşe. --> Fatma, belki de Ayşe ile aynı ağırlıkta.
Exactly the same thing happened to me as to you. --> Bana da tamamen sana olan şey oldu.
She was wearing exactly the same jacket as I was. --> O benimle tamamiyle aynı ceketi giyiyordu.
Mehmet's the same age as me. --> Mehmet benimle aynı yaşta.
This building is the same as ours. --> Bu bina bizimkiyle aynı.
Ayşe's hair style is the same as mine. --> Ayşe'nin saç stili benimkiyle aynı.
I work at the same company as Ali works. --> Ali'nin çalıştığı firmada çalışıyorum.
Thank you for visiting our website wich cover about İngilizce. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.