yağ peynir ve sütte hangi vitaminler vardır

Sagot :

Her öğünde almamız gereken dört temel besin grubundan biri süt ve süt ürünleri. Bu gruptaki besinler vücudumuz için gerekli kalsiyum ve vitamin B2’nin en iyi kaynağı. Kemik sağlığı için gerekli olan kalsiyum, süt grubu besinler tüketilmeden sağlanamaz. Bu grup ayrıca protein, fosfor ile B2 ve B12vitamini açısından da zengin. Başta yetişkin kadınlar, çocuklar ve gençler olmak üzere tüm yaş gruplarının süt grubu besinleri her gün tüketmesi gerekiyor. Tüketilmesi önerilen miktar yetişkinler için günde 2 porsiyon, çocuk-genç-gebe-emzikli ve post menopoz (menopoz sonrası) kadınlar için ise günde 3-4 porsiyon. (Bir büyük su bardağı süt veya yoğurt, iki kibrit kutusu büyüklükte peynir, bir küçük kase muhallebi veya sütlaç, bir porsiyon kabul edilir.) Süt proteini iyi kalite bir protein. Proteinler, büyüme için mutlaka gerekli. Vücudun tüm hücrelerinin büyük bir bölümü proteinlerden yapılmış ve bu hücreler sürekli olarak değişip yenileniyor. Vücut proteinlerinin oluşumu için kaynak, besinlerimizde bulunan proteinler. Süt proteinleri yüzde 78-80 oranında vücut proteinine dönüşebiliyor. Sindirilebilirlikleri ise yüzde 90’ın üzerinde. Kalsiyum için en iyi kaynak süt ve ürünleri. Kalsiyumu ilaç olarak almak yerine süt, yoğurt, peynir olarak her öğünde almak daha uygun. Özellikle çocukluk ve gençlikte süt içimi sadece büyüme için değil, genetik sınırlar içinde kemik kütlesinin en yüksek düzeye çıkması, yaşlılıkta kemik kayıplarının en aza indirilerek kemik sağlığının korunması için de yararlı.

Kalsiyum, kemik ve dişlerin yapı taşı

Kalp kaslarının kasılmasını sağlayarak kalbin atmasını, normal sinir fonksiyonlarının devamlılığını sağlıyor.

Kanama durumlarında kanın pıhtılaşma işlevini yerine getiriyor.

Sütte bulunan kalsiyum, kan kolesterol düzeyini düşürücü etkiye (hipokolesterolemik etki) sahip.

Dokulardaki kolesterolü toplayarak dışarı atılmasını sağlayan, (HDL) iyi kolesterolün sentezini artırıyor.

Kalsiyumun hipertansiyonun önlenmesi ve tedavisinde de olumlu etkisi var.

Kalsiyum gereksinimi hayatın her devresinde farklılık gösteriyor. Hızlı büyümenin olduğu devrelerde, çocuk, genç, gebelik ve emzirme dönemlerinde kalsiyum gereksinimi artıyor. Ancak her yaş döneminde yeterli miktarda kalsiyum almaya özen göstermek gerekiyor. Çocuklarda yetersiz kalsiyum alımı büyümeyi etkileyebiliyor. Ağır yetersizlik durumunda yetişkinlikte erişebilecekleri maksimum boya ulaşamıyorlar. Yaşam boyunca, hafif yetersizlik durumlarında bile kemik yoğunluğu etkilenebiliyor, kemik kayıpları oluşabiliyor, osteoporoz riski artabiliyor ve kolay kemik kırıklarının görüldüğü hastalıklar oluşabiliyor. Yetmiş yaşındaki tüm kadınların yüzde 30-40’ı osteoporozu gösteren en azından bir kırığa sahip.

Süt gibi proteinden zengin besinlerin fosfor içerikleri de yüksek. Fosfor;

Hücrelerde enerji üretimine yardım ediyor,

Organlardaki enerji metabolizmasının ana düzenleyicisi,

Kalsiyumdan sonra kemik ve dişlerin temel bileşeni,

Vücutta hücre yenilenmesini ve çoğalmasını kontrol eden DNA ve RNA’nın bir parçası.

Süt ve süt ürünleri vitamin B2’nin en zengin kaynakları. Türkiye’de okul çağı çocukları arasında vitamin B2 yetersizliği çok yaygın. Marmara, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yerleşim merkezi ayrımı olmaksızın, 7-17 yaş grubu kız ve erkek çocukları üzerinde yapılan bir araştırmada, üç bölge genelinde B2 vitamini yetersizlik oranı, yüzde 82.9 gibi çok yüksek bir oranda saptandı. İlgililer, araştırmaya alınan çocukların yiyecek tüketim sıklıkları incelendiğinde, vitamin B2 için en zengin kaynak olarak gösterilen süt ve süt ürünlerinin tüketim sıklığının bir porsiyonu geçmediğini izlediler.

Süt ve ürünleri, tüm vücut hücrelerinde bulunan B12 vitamini açısından zengin. B12 vitamini kırmızı kan hücrelerinin yapımında görev alıyor, vücutta yağ asitlerinin ve bazı amino asitlerin kullanılmasına yardım ediyor. Süt ve süt ürünleri tüketiminin kan basıncını düşürdüğü ve hipertansiyon riskini azalttığı belirtiliyor. Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), en önemli sağlık sorunlarından biri. Yüksek kan basıncı; kardiyovasküler hastalıklar, kalp krizi ve böbrek hastalıkları riskini artırıyor. Yapılan bir çalışmada, hipertansiyonlu bireylere kıyasla daha fazla süt tüketen 5 bin erkeğin kan basıncı normal sınırlar içerisinde bulundu. Sütte bulunan peptitler (molekül ağırlığı düşük bir protein bileşiği) ve çeşitli minerallerin (kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum) kan basıncını düşürücü etkisi olduğu bildirildi. Hamileler üzerinde yapılan bir çalışmada, süt ve süt ürünleri tüketimine bağıntılı olarak yüksek kalsiyum alımının hamileliğin ilk 20 haftasında gestasyonel hipertansiyon (hamileliğe bağlı yüksek tansiyon) riskini azalttığı belirlendi. Yine yağdan fakir, sebze-meyve ve sütten zengin bir diyet tüketen 450 yetişkin üzerinde yapılan bir çalışmada, 2 hafta içinde kan basıncının önemli düzeyde düştüğü belirlendi. Sonuç olarak; düşük yağlı, sebze ve meyveden zengin, yarım yağlı süt ve süt ürünlerinin tüketimi kan basıncını önemli düzeyde düşürüyor ve yüksek kan basıncı oluşum riskini azaltıyor. Sütteki zararlı mikroorganizmaları yok etmek amacıyla pastorizasyon ve UHT ısıl işlem süreçleri uygulanıyor, elde edilen sütlerin kapalı bir sistemde ve steril koşullar altında aseptik karton kutulara dolumu yapılıyor. Bu kutuların özelliği nedeniyle de kapalı ambalajdaki süte dışardan mikroorganizma girişi olası değil. Bu kutular ayrıca sütü, ısı ve ışık ve havanın olumsuz etkilerine karşı da koruyor. Sütün bozulmasına neden olan bakterilerin işlem sayesinde yok edilmesi ve ambalaj sayesinde dışardan girişinin önlenmesi sonucunda, süt uzun ömürlü oluyor. Her iki üretim yönteminde de kesinlikle hiçbir katkı maddesi yok.