hz.muhammed ile ilgili 15soru yazın (site vermeyin yazınız)



Sagot :

S. 1- Hz. Resulullah (s.a.a)’in meşhur lakapları nedir?
C. 1- Resulullah, Hatem’ül- Enbiya.

S. 2- Hz. Resulullah (s.a.a)’in anne ve babasının adları nedir?
C. 2- Babasının adı Abdullah, annesinin adı ise Amine’dir.

S. 3- Hz. Resulullah (s.a.a) ne zaman ve nerede dünyaya geldi?
C. 3- Miladi 571 yılının, Rabiulevvel ayının 17′sinde, Cuma günü, şafak vakti, Mekke-i Muazzama’da dünyaya geldi.

S. 4- Hz. Resulullah (s.a.a)’in iki isimli olmasının sebebi nedir?
C. 4- İki isimli olmasının sebebi şudur: “Muhammed” ismini ceddi Abdulmuttalib, “Ahmed” ismini ise (Abdulmuttalib’den önce) annesi Amine Peygamber için seçmişti. Hz. Peygamber’in kendisi de şöyle buyurmuştur: “Yeryüzünde övülmüş olduğumdan dolayı “Muhammed” ismiyle, göklerde yeryüzünden daha fazla övüldüğümden dolayı da “Ahmed” ismiyle adlandırılmışım.”

S. 5- Resulullah (s.a.a)’in ismi Kur’ân’da kaç defa zikredilmiştir?
C. 5- Hz. Peygamber’in mübarek ismi Kur’ân’da beş defa zikredilmiştir:
a) “Muhammed yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip geçmiştir.”
b) “Muhammed sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir, ancak o Allah’ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.”
c) “İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed’e indirilene (Kur’ân’a) -ki o Rablerinden olan bir haktır- iman edenlerin, (Allah), kötülüklerini örtüp bağışlamış, durumlarını düzeltip ıslah etmiştir.”
d) “Muhammed, Allah’ın Resulüdür. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler.”
e) “Hani Meryem oğlu İsa: r16;Ey İsrail oğulları, gerçekten ben, sizin için Allah’tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi “Ahmed” olan bir peygamberin de müjdeleyicisiyim demişti.”
Hz. Peygamber’in ismi, sıraladığımız ilk dört surede “Muhammed”, beşinci surede ise “Ahmed” olarak geçmiştir.

S. 6- Hz. Resulullah (s.a.a)’in şekli, siması ve ahlaki sıfatları nasıldı?
C. 6- Hz. Resulullah (s.a.a)’in siması dolunay gibi nurluydu, gözleri de azametli görünüyordu, boyu çok uzun değildi, saçları ne çok kıvırcık ve ne de çok yatıktı, yüzü beyaz ve nurlu idi, uzun ve keman kaşlı idi, alnının arasında bir damar vardı ki gazaplandığında kabarıp şişiyordu, burnu sivri idi, mehasini (sakalı) gürdü, dişleri parlak ve inci gibiydi, bedenindeki azaların hepsi normaldı, göğsü ve karnı aynı hizada idi, iki omzunun arası genişti, bedeninin eklemlerindeki kemiklerin başı iri idi, (bunlar şecaat ve kuvvet nişanesidir ve Araplar arasında methedilen bir şeydir), teni beyaz ve nurlu idi, parmakları uzundu, kol ve bacakları uzun ve düz idi, ayakları düz taban olmadığından yerle temas etmiyordu.
Vakarla yürüyordu, karşılaştığına selam verirdi, gerek görmeden konuşmazdı, konuştuğunda da az ve öz konuşurdu, kimseyi tahkir etmezdi, az nimeti çok sayardı, hiçbir nimeti kötülemezdi, gülmelerinin çoğu gülümsemekti, ashabından birini görmediğinde onu araştırıp sorardı, onların durumlarından haberdar olurdu, ashabından gafil olmazdı (batıla yönelmemeleri için onları gözetiyordu), temizliğe çok önem verirdi, daima dişlerini fırçaladıktan sonra abdest alırdı, hastaların ziyaretine giderdi, Müslümanların cenazesini teşyi ederdi, misafirleri ağırlardı.

S. 7- Hz. Resulullah (s.a.a) dünyaya geldikten sonra, O’nun bakıcılığını hangi kadın üstlendi?
C. 7- Halime-i Sa’diyye üstlendi.

S. 8- Hz. Resulullah (s.a.a) ne kadar ve nerede süt annesinin yanında kaldı?
C. 8- Dört yıl, çöllerde göçebeler arasında kaldı.

S. 9- Halime, dört yıl boyunca kaç kez hz. Peygamber’i annesinin yanına götürdü?
C. 9- İki veya üç defa.

S. 10- Hz. Peygamber (s.a.a), kaç yaşında iken annesi vefat etti?
C. 10- Altı yaşında.

S. 11- Hz. Resulullah (s.a.a), kaç yaşında iken ceddi Abdulmuttalip vefat etti?
C. 11- Sekiz yaşında.

S. 12- Hangi peygamber, Hz. Resulullah (s.a.a)’in dünyaya gelmesini müjdelemiş ve hangi surede buna değinilmiştir?
C. 12- Hz. İsa Mesih müjdelemiş, Saf suresi altıncı ayette da buna değinilmiştir.

S. 13- Senet’ul- Feth (fetih ve bolluk yılı), hangi yıldı?
C. 13- Hz. Peygamber’in nuru, Hz. Amine’ye intikal ettiğinde, bir kaç yıl boyunca kıtlık sıkıntısına duçar olan halka rahmet yağmuru yağdı; öyle ki o yıla “Senet’ul- Feth” (fetih ve bolluk yılı) ismi verildi.

S. 14- Amm’ul- Hüzn (hüzün ve gam yılı), hangi yıldır ve bu yıla bu ismi veren kimdir?
C. 14- Hz. Ebu Talib, Bi’setin onuncu yılı Recep ayının yirmi altısında vefat ettiklerinde Hz. Resulullah (s.a.a) onun musibetinde çok ağladı ve Ebu Talib için, “Allah sana mükafat versin” buyurdular. Üç (veya bir rivayete göre otuz beş) günden sonra, Hz. Hatice de vefat etti. Resulullah (s.a.a) kendi eliyle onu Hacun (Mekke’de bir yerin ismidir)’da defnettiler. Resulullah (s.a.a) o ikisinin vefatından sonra, öyle bir gam ve üzüntüye kapıldı ki, artık evden dışarı çok az çıkıyordu. Bu yüzden o yıla “Amm’ul- Hüzn” (Hüzün ve gam yılı) ismini verdiler.

S. 15- Hz. Peygamber (s.a.a) bi’setten önce halk arasında hangi lâkapla meşhurdu?
C. 15- Emaneti iyi koruduğundan dolayı Muhammed-il Emin lakabıyla meşhur olmuştu.

S. 64- Bedir savaşı hangi yılda vuku buldu?

C. 64- Hicret'in ikinci yılında.

S. 65- Bedir savaşında Hz. Peygamber’in ashabı ve düşmanın ordusu kaç kişi idi?

C. 65- Bedir savaşında düşmanın ordusunun sayısı 950, Müslümanların sayısı ise 313 kişi idi. Bununla birlikte Müslümanlar iman gücü ve tam bir fedakarlıkla savaşıp düşmanları yenilgiye uğrattılar.

S. 66- Uhud savaşı hangi yılda ve nerede vuku buldu?

C. 66- Uhud savaşı Hicretin üçüncü yılında, Medine dağlarının kenarında vuku buldu.

S. 67- Uhud savaşında Müslümanların yenilgisine sebep olan en önemli etkenler nelerdi?

C. 67- Uhud savaşında Müslümanların yenilgisine sebep olan en önemli etkenlerden dördü şunlardır:

1) Münafık bir şahıs olan Abdullah bin Ubey'in, en hassas bir zamanda İslam ordusunun takriben üçte birini oluşturan adamlarıyla Medine'ye geri dönmesi.

2) Askeri disipline riayet etmemek ve işlerde kargaşalık.

3) Müslümanların kaçmasında etkili olan Peygamber'in öldürülme haberinin yayılması.

4) Müslümanların direnişinin kırılması.[21]

S. 68- Müslümanların “Bedir” savaşında galip, “Uhud” savaşında ise yenilgiye uğramalarının sebebi ne idi?

C. 68- Müslümanların Bedir savaşında galip gelmesinin nedeni, onların Allah yolunda cihat etmek, O'nun rızasına erişmek ve tevhit dinini yaymak dışında bir gayelerinin olmamasıydı. Ama Uhud savaşında ilk zaferden sonra bir çok müslümanın hedef ve niyeti değişti. Kureyş’in geride bıraktığı ganimetler, bir çok müslümanın ihlasını bozdu ve Peygamber'in emirlerini unutturdu.

S. 69- Meleklerin kendisine gusül verdiği gencin ismi ne idi ve bu vakıa hangi savaşta vuku buldu?

C. 69- Bu gencin ismi Hanzele idi, meleklerin ona gusül verme vakıası Uhud savaşında vuku buldu. Olay şöyledir: Hanzale'nin evlenme gecesi geldiğinde Resulullah (s.a.a), geceyi evlenmek töreniyle geçirmesi için ona izin verdi. Hanzele o gecenin sabahı gusül etmeden önce savaş meydanına koştu, Ebu Süfyan'ı yere serdikten sonra Kuryş ordusundan mızraklı bir kişi vasıtasıyla şahadete erişti. Resulullah (s.a.a): “Ben meleklerin Hanzele'ye gusül verdiğini gördüm” buyurdular. Bundan olayı ona “Gasil'ul- Melaike” dediler.[22]

S. 70- Uhud savaşında Resulullah (s.a.a)’i savunan fedakar kadınlardan birinin ismi ne idi?

C. 70- Onun ismi “Nesibe”, Künyesi ise “Ümmü Amr” idi. O, İslam askerlerine su ulaştırmak için Uhud savaşına katıldı. Ama Resulullah (s.a.a)’in tehlikede olduğunu görür görmez, su kırbasını yere koydu, elindeki olan kılıçla o hazreti savunmaya başladı.

S. 71- Hicretin kaçıncı yılında ay tutulmasından dolayı Resulullah (s.a.a) ayet namazı kıldılar?

C. 71- Hicretin beşinci yılında.

S.72- Hac hangi yılda farz kılındı ve onunla ilgili ayet hangisidir?

C. 72- Bu konu hakkında iki görüş vardır: Bazılar, hicretin altıncı yılında hac emrinin nazil olduğu, bazıları da hicretin dokuzuncu yılında şu ayetin: “Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman tarafından) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurbanı gönderin.” [23] nazil olmasıyla haccın farz kılındığını söylüyorlar.

S. 73- Resulullah (s.a.a) hangi yıl ve hangi savaşta havf (korku) namazı kıldılar?

C. 73- Hicretin altıncı yılında “Zat'ur- Rika” savaşında korku namazı kıldılar.

S. 74- Hz. Resulullah’ın ağzının mübarek suyuyla Hz. Ali (a.s)’ın gözünün ağrısının iyileşme meselesi, nerede ve ne zaman vuku buldu?

C. 74- Hayber savaşı ve Hayber'i feth ettikleri zamanda vuku buldu. Resulullah (s.a.a)'ın ashabından bazıları Hayber'i fethetmeye muvaffak olamayınca hazret şöyle buyurdular: “Bu bayrağı yarın öyle bir kişiye vereceğim ki, o Allah ve Resulünü sever, Allah ve Resulü de onu sever; Allah, Hayber'i onun eliyle fethedecektir.” Sonra; “Ali nerededir?” diye sordu. “Gözleri ağrıyor, hareket etmeye gücü yoktur.” dediler. Resulullah (s.a.a); “O'nu getirin” buyurdular. Hz. Ali'yi Resulullah (s.a.a)'in yanına getirdiklerinde onun başını dizlerinin üzerine koyup mübarek ağzının suyunu gözlerine sürdüler, o anda ağrısı iyileşti... Nihayet Hayber kalesini fethetti.

S. 75- Fetih suresi ne zaman nazil oldu ve verdiği müjde ne idi?

C. 75- Fetih suresi, hicretin yedinci yılında, Hz. Resulullah (s.a.a) Hudeybiye'den döndüklerinde o hazrete nazil oldu ve Hayber fethini müjdeledi.

S. 76- Mute savaşı ne zaman vuku buldu ve o savaşın çıkmasına sebep ne idi?

C. 76- Mute savaşı, Hicretin sekizinci yılında vaki oldu; sebebi de şu idi: Resulullah (s.a.a) Haris bin Umeyr-i Ezdi'yi bir mektupla Şam'ın etrafında yeralan “Busr'a” kasabasının hakimine doğru gönderdi; Mute bölgesine yetiştiğinde, Kayser dergahının büyüklerinden biri onunla karşılaştı ve onu öldürdü. Bu haber Hz. Peygamber (s.a.a)'e ulaştığında ordunun savaş için hazırlanmasını emretti...

S. 77- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), savaş zamanları ashabıyla istişare ediyor muydu?

C. 77- Evet, istişare ediyordu. Örneğin: Bedir savaşında, Kureyş'in kervanı Müslümanların elinden kurtulup kaçtığı ve düşmanının da yeterli bir teçhizatla Mekke'den savaş için hareket ettiği bir sırada, Resulullah (s.a.a) savaşmak için ashabının görüşünü aldı, onlarla istişareden sonra savaşmaya karar verdi.