Sagot :
nı Örneği
Bir gün Şay adında bir yer vardı Yengemler , halamlar , ailece çay gitmiştik Orada biz deniz girerken halamlar koyun kesiyorlardı Hasret halam fotoğraf çekiyordu Denizden çıktığımızda taşların üstüne oturup konuşuyorduk sonra halamın elinde balık gördüm Yanına gittim Balığa baktım Ama doğru düzgün görememiştim Çünkü ikide bir de suyas koyuyordu Halama dedim ki :
- Az elime verebilir misin ?
- Tamam al ama baktıktan sonra annenlere ver dedl
- Tamam dedim
Baktıktan sonra annemlere gösterdimOnlar da baktıktan sonra yemek hazırladılarYemeğimizi yedikten sonra eve döndük O günü hiç unutmadım
Atatürk ile ilgili anı örneği :
"1935 senesinde idi Atatürk'ün Çanakkale'ye geleceği rivayetleri dolaşıyordu O zamanlar dünyanın bazı yerlerinde olduğu gibi, memleketimizin de bazı bölgelerinde Yahudiler aleyhinde bir hareket ve ayaklanma baş göstermişti Bu hal karşısında bütün Museviler mallarını, mülklerini satarak yolculuğa hazırlanıyorlardı Bunlar, o zaman rivayet olduğuna göre Filistin'e gitmek istiyorlardı İşte bu sıralarda "Atatürk Çanakkale'ye geliyor!" dediler Çok sevindim Çünkü Atatürk'ü daha önce hiç görmemiştim Heyecanla Atatürk'ün geleceği Balıkesir Caddesi'ne koşarak gittim Bütün Çanakkale halkı orada toplanmıştı Ben de bir kenara dikildim Bu esnada yanımda tesadüfen bulunan birkaç Yahudi'nin fısıltı ile pek hararetli olarak konuştuklarını gördüm Alakadar olmaya vakit kalmadan karşıdan birkaç otomobil göründü "Atatürk geliyor!" sözü yeniden ağızdan ağza dolaştı
Halkın "Yaşa, Varol!" nidaları arasında Atatürk otomobilinden indi Alkışlar devam ediyor, o da halkın ortasında ilerliyordu Garip bir tesadüf ve talih eseri olarak Atatürk bizim önümüze gelince hafif bir duraklama yaptı Halka bakıyor ve kalabalığı selamlıyordu Tam bu esnada yanımda bulunan ve biraz evvel fısıltı halinde, fakat hararetli konuşan Yahudilerden biri, ileriye doğru yürüdü ve Atanın önüne atıldı Muhafızlar mani olmak istedilerAtatürk:
- Bırakın, gelsin! Dedi
Bu Musevi vatandaş, Atatürk'ün önünde ellerini açtı, omuzlarını yukarıya kaldırarak:
- Paşam bizi kovuyorlar Biz ne yapacağız? Dedi
Atatürk, bu şekilde önüne atılan bu adamın ne demek istediğini ve kim olduğunu derhal anlamıştı Buna rağmen sordu:
- Sen kimsin?
— Ben Paşam, Çanakkale Musevilerinden Avram Palto
— Sizi kim kovuyor? Hükümet mi Kanun mu? Polis mi? Jandarma mı? Bana söyle? dedi
Bu Musevi vatandaş durakladı, şaşaladı Biraz sonra kendini toparlayarak cevap verdi:
- Hayır Paşam, halk kovuyor
Atatürk, bu adamın yüzüne dikkatle baktı, gülümsedi ve:
- Halk isterse beni de kovar, dedi ve yürüdü"
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.