peygamber efen dimizin peygamber olmadan onceki hayatı



Sagot :

DOĞUMU, AİLESİ, ÇOCUKLUĞU ve GENÇLİĞİ
(s.a.v.) 'in doğumu rivayetlere göre Fil Olayı'ndan 50 gün sonrasına rastlar. Yani Peygamber Efendimiz 20 Nisan 571 Pazartesi günü, kameri aylardan Rebiyülevvel 'in on ikisi.
Peygamber efendimizin doğduğu gece çeşitli olaylar gerçekleşmiştir. Bunlar; Kisra sarayının 14 sütununun yıkılması, Mecusi İranlıların bin yıllık sönmeyen ateşlerinin sönmesi, Semave deresinin taşması ve Save Gölü'nün kurumasıdır. Bu olaylar tüm dünya üzerindeki küfrün yok olacağı anlamına gelmektedir.
Peygamber Efendimizin doğumundan sonra ismi konulurken annesi Amine Hatun 'Muhammed' ismini istemiştir. Çünkü daha önce gördüğü bir rüyada bu ismin konulması hatırlatılmıştır.

O dönemde Mekke 'de kuraklık olduğu için yeni doğan çocuklar verimli köylerden gelen süt annelere verilirdi. Bunun sebebi çocuğun temiz, havası iyi bir yerde büyümesi ve Arapça'yı daha iyi öğrenerek konuşmasıydı. Peygamber Efendimiz de doğduktan sonra Halime adlı bir süt anneye verilmiştir. O zamanlar kurak bir dönem geçiren Halime 'nin yaşadığı köyün aksine Halime' nin kendi evi bereketliydi.
Peygamberimiz, kendi annesi Amine Hatun'a verilmesinden sonra altı yaşına kadar Onunla yaşadı. Peygamberimiz altı yaşına bastığında annesi Medine'ye dayılarını ziyarete gitmiş fakat dönüş yolunda hastalanarak vefat etmiştir. Bundan sonra Peygamberimiz dedesi Abdülmuttalib 'in yanında sekiz yaşına kadar kalmıştır. Annesinin ölümünden sonra dedesini de kaybeden Muhammed amcası Ebu Talib'in yanında kalmaya başlamıştır.
Peygamberimiz on iki yaşına bastığında ticaret yapma gayesiyle Suriye'ye giden bir kervana katılan amcasının yanında gitti. Uzun bir yolculuktan sonra kervan Bizans'a bağlı Busra 'ya vardı. Kervan o zamanlar sağlam bir Hıristiyanlık yaşayan rahip Bahira 'nın bulunduğu bir manastırda mola verdi. Kervanlara pek yardımda bulunmayan Bahira bu kervanda bir fevkaladelik sezmiş ve hemen yemek hazırlatmıştır. Çünkü Bahira kervan gelirken uzaktan bulutların kervanı gölgelediğini ve ağaçların bu kervanda bulunan birisi için eğilip kalktığını görmüştü. Yemek sırasında Muhammed'e çeşitli sorular soran Bahira çok şaşırmıştı. Çünkü aldığı cevaplar kutsal kitaplarda yazan Peygamberin bu çocuk olması gerektiğini gösteriyordu. Bunun üzerine rahip hemen Ebu Talib'e yeğenini memleketine geri götürmesini yoksa Yahudilerin bu çocuğa kötülük yapabileceklerin söyledi.

EVLENMESİ
tüm Kureyşliler gibi Hz. Hatice de ticaretle uğraşıyordu. Daha önce iki kere evlenmiş fakat kocaları vefat etmişti.
Artık yirmi beş yaşına ulaşan Hz. Peygamber çeşitli şekillerde çalışarak amcasının aile bütçesine katkıda bulunuyordu. Sekiz yaşından beri çeşitli kervanlara katılıp ticaret hakkında tecrübe sahibi olmuş ve bir kervan yönetebilecek bilgiye sahip olmuştu. Hz. Hatice'nin sahip olduğu bir kervanı Şam'a götürme işini almıştı. Kervanı Şam'a götürüp malları satabilmişti. Mekke'ye dönen kervanın mallarını Mekke'de kolayca satmış ve iyi bir kar elde etmişti. Daha önce böyle bir kar edinememiş olan Hz. Hatice Hz. Peygamber'e bir ilgi duymuştu. Çeşitli kişilerden Hz. Muhammed'in temiz, doğru birisi olduğunu öğrenen Hatice O nunla evlenmek istemişti. Sonunda evlenen yeğenini gören Ebu Talib çok sevinmişti. Sekiz yaşından beri baktığı yeğeni artık müstakil bir hayata geçmişti.
Hz. Muhammed’in Özellikleri
Kur’an-ı Kerim’de bir peygamber olarak Hz.Muhammed’le ilgili sayılan başlıca özellikler; Allah’ın elçisi, son peygamber, evrensel peygamber, âlemlere rahmet, yüce ahlâk sahibi ve güzel örnek oluşu özellikleridir.
Allah Elçisi
Hz.Muhammed (s.a.), Yüce Allah’ın peygamber olarak seçtiği ve doğru yol üzere olan elçilerden biridir: “Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini, doğruluk rehberi Kuran ve hak din ile gönderen Allah’tır. Şahit olarak Allah yeter. Muhammed, Allah’ın elçisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkârcılara karşı sert, birbirlerine ise merhametlidirler.” (Fetih, 48/29); “Yâ, Sîn. Kuran-ı Hakim’e and olsun ki, sen doğru yol üzere gönderilmiş peygamberlerdensin. Bu, babaları uyarılmadığından gâfil kalmış bir milleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah’ın indirdiği Kuran’dır.” (Yâsîn, 36/1-4)
Son PeygamberHz.Muhammed’in (s.a.) Kur’an-ı Kerim’de belirtilen ikinci önemli özelliği, son peygamber oluşudur: “Muhammed, içinizden herhangi bir adamın babası değildir. O, Allah’ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir.” (Ahzâb, 33/40) Bu hususu, Hz.Peygamber (s.a.) kendisi de belirtmiştir: “Benden sonra artık gelecek olan peygamber yoktur.” (Müslim, fedâilü’s-sahâbe, 30)