SERVETİ FÜNUN NASIL BAŞADI NASIL BİTTİ KISA CEVAP OLSUN LUTFENN



Sagot :

"Ferilerin serveti (tekniğin zenginliği)" anlamına gelen Servet-i Fünûn, Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının 19. yüzyıl son­larında (1896-1901) kısa fakat yoğun bir Batılılaşma hamlesi yaptığı dönemdir. Türk Edebiyatı'nın bu devrine "Servet-i Fünûn Devri" denmesi, bu edebî hareketin Servet-i Fünûn der­gisi etrafında gerçekleşmesi ile ilgilidir. Divan edebiyatına karşı kurulmaya çalışılan "Edebiyat-ı Cedîde" (Yeni Edebiyat) teri­minin bu harekete ad olması ise hareketin bu terimi tamamıyla benimseyip kendi hakkında da çok sık kullanmasındandır. Bu­nun diğer bir nedeni de Tanzimat'tan sonra edebiyatta "ikinci yenileşme atılımının" bu dönemde gerçekleşmesidir. Edebiya­tımızda gerçek anlamda bir Batı etkisi, Servet-i Fünûn döne­minde görülür. Servet-i Fünûn edebiyatı, Türk edebiyatında 1860'tan beri devam eden "Doğu-Batı" mücadelesinin, Batı le­hine sonuçlandığı dönemdir. Bu dönemde Türk edebiyatı ge­rek zihniyet, gerek içerik, gerekse teknik özellikler bakımından bütünüyle Batılı bir nitelik kazanmıştır.

Serveti Fünun

"Ferilerin serveti (tekniğin zenginliği)" anlamına gelen Servet-i Fünûn, Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının 19. yüzyıl son­larında (1896-1901) kısa fakat yoğun bir Batılılaşma hamlesi yaptığı dönemdir. Türk Edebiyatı'nın bu devrine "Servet-i Fünûn Devri" denmesi, bu edebî hareketin Servet-i Fünûn der­gisi etrafında gerçekleşmesi ile ilgilidir. Divan edebiyatına karşı kurulmaya çalışılan "Edebiyat-ı Cedîde" (Yeni Edebiyat) teri­minin bu harekete ad olması ise hareketin bu terimi tamamıyla benimseyip kendi hakkında da çok sık kullanmasındandır. Bu­nun diğer bir nedeni de Tanzimat'tan sonra edebiyatta "ikinci yenileşme atılımının" bu dönemde gerçekleşmesidir. Edebiya­tımızda gerçek anlamda bir Batı etkisi, Servet-i Fünûn döne­minde görülür. Servet-i Fünûn edebiyatı, Türk edebiyatında 1860'tan beri devam eden "Doğu-Batı" mücadelesinin, Batı le­hine sonuçlandığı dönemdir. Bu dönemde Türk edebiyatı ge­rek zihniyet, gerek içerik, gerekse teknik özellikler bakımından bütünüyle Batılı bir nitelik kazanmıştır.

Dönemin Siyasi Yapısı

Servet-i Fünûn edebiyatının anlaşılması için II. Abdülhamit döneminin çok iyi bilin­mesi gerekir. II. Abdülhamit (1842 -1918), Osmanlı Devleti'nin 34. padişahıdır. II. Abdülhamit tahta çıktığında (1890), Os­manlı Devleti büyük bir bunalım içindeydi. Milliyetçi akımların etkisiyle Balkanlar'da ayaklanmalar birbirini izliyordu. Yurt için­de meşrutiyet yanlısı görüşler güçleniyor­du. Abdülhamit tahta çıkar çıkmaz, 23 Aralık 1876'da, Osmanlı'nın ilk anayasası olan Kanun-ı Esasiyi ilan etti. Meclis-i Meb'ûsâve Ayan Meclisi üyelerinden oluşan ilk Meclis, 19 Mart 1877'de açıldı. Böylece i. Meşrutiyet dönemi başladı.