kuvayimilliye ruhunun önemi nedir

Sagot :

Mustafa Kemal Paşa Kuva-yi Milliye'yi şöyle açıklar:

Hükümet merkezi, düşmanların şiddetli çemberi içindeydi. Siyasal ve askerî bir çember vardı. İşte böyle bir çember içinde yurdu savunacak, ulusun ve devletin bağımsızlığını koruyacak kuvvetlere emrediyorlardı. Bu biçimde yapılan emirlerle, devlet ve ulusun araçları temel görevlerini yapamıyorlardı. Yapamazlardı da. Bu araçları savunmanın birincisi olan ordu da, 'ordu' adını korumakla birlikte, elbette temel görevini yerine getirmekten yoksundu. İşte bunun içindir ki yurdu savunmak ve korumak olan temel görevi yerine getirmek, doğrudan doğruya, ulusun kendisine kalıyor. Buna Kuva-yi Milliye diyoruz...

15 Mayıs 19l9’da İzmir’in işgaliyle filizlenen Milli Mücadele ruhu, Mustafa Kemal Paşa’nın  dört gün sonra Samsun’a ayak basmasıyla katmerlendi. İlk ses Havza Genelgesiyle dalga dalga  yurda yayıldı. 28 Mayıs’ta yayınlanan ve telgraflarla askeri ve mülki yöneticilere gönderilen genelgede; ülkenin durumu ve işgallere karşı sessiz kalınmaması bildirildi.

Bunun için:

-Büyük ve heyecanlı mitingler düzenlenerek, işgallerin  protesto edilmesi,
-İstanbul Hükümetine protesto telgrafları çekilmesi, 
-Büyük devletlerin temsilcilerine uyarı mektupları ve telgrafları gönderilmesi,
-Mitinglerde hıristiyan halka zarar verilmemesi, bildirildi..

*Önemi:

-Mustafa Kemal Paşa bu genelge ile görev ve yetkilerini aşarak, kendi amacına yöneldi.

-Milli Mücadele konusunda ilk kez sesini burada duyurdu.

-Halkla görüşerek mücadeleyi millete mal etmeye çalıştı.

-Komutanlara çete savaşı yapmalarını bildirdi.

*Sonuç:

Milli Mücadele için bilinçlenen halk, ülkenin pek çok yerinde işgalleri protesto mitingleri düzenleyince; İtilaf Devletleri’nin baskısıyla, Harbiye Nezareti Mustafa Kemal Paşa’yı geri çağırdı.

Paşa 8 Haziranda gelen çağrıya cevap vermeyerek, arkadaşlarıyla 12 Haziran’da Amasya’ya geçti.

AMASYA GENELGESİ -22 Haziran 1919

Mustafa Kemal Paşa bazı arkadaşlarını gizli olarak Amasya'ya çağırıp, işgaller hakkında görüştü. Rauf Bey, Refet Paşa, Ali Fuat Paşa ile Amasya Genelgesini hazırlayıp, Cemal Paşa ve Kazım Karabekir'in de onayıyla yayınladı. Telgrafla Abdurrahman Rahmi Efendi tarafından ilgililere ulaştırıldı.

Amaç:  Milli dağınıklığı giderip, birliği sağlamak, örgütlenmeyi merkezileştirmek, milletin kendi kaderini belirleyeceği milli egemenliğe yönelmekti.

Genelgenin içeriği

1-Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Amaç ve gerekçe)
2-İstanbul Hükümeti, üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş durumuna düşürmektedir.(Gerekçe)
3-Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.(Amaç ve mücadele yöntemi, milliyetçilik ve bağımsızlık ilkeleri,İstanbul Hükümeti yok sayılıyor.)
4-Milletin haklarını dile getirip, bütün dünyaya duyurmak için, her türlü baskı ve denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır.(Temsil Kurulu-Milli egemenlik ilkesi)
5-Anadolu'nun en güvenilir yeri olan Sivas'ta milli bir kongre toplanmalıdır. Bunun için de her bölgeden üç delege Sivas'ta olacak şekilde yola çıkmalıdır. (Milli birlik ilkesi)
6-Delegelerin seçimlerini Redd-i İlhak, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ve belediyeler yapacaktır. (Temsili seçim)
7-Doğu illeri için 10 Temmuz'da Erzurum'da bir kongre toplanacaktır.  (İlk resmi örgütlenme)
8-Mevcut askeri ve milli örgütler kesinlikle dağıtılmayacak, komuta bırakılmayacak ve başkalarına teslim edilmeyecek.(Bağımsızlık) 
9-Bu genelge sır olarak tutulmalı ve delegeler kimliklerini gizli tutarak seyahat etmelidirler.

Amasya Genelgesi'nin Önemi: -Milli Mücadelenin amaç, gerekçe, yöntemini belirten ilk örgütlenme çağrısı. -İlk kez milli egemenlik kavramını ortaya koydu. -İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılarak, kurtarıcı olarak görülen Padişah,Hilâfet, manda ve himaye düşüncesinin yerini millet aldı.
-Yeni devlet kurma ve milliyetçilik fikrini ortaya koyan ihtilâlcibir bildiridir.  
-Türk milleti hem İstanbul Hükümeti'ne, hem de işgalci güçlerekarşı milli mücadeleye çağrıldı.
- M.Kemal, kendisine verilen yetkiyi aşarak,  milli liderinvarlığını ortaya koydu. Amasya Genelgesi'nin Sonuçları:

Genelge yayınlandıktan sonra İngilizler'in baskısı sonucu İstanbul Hükümeti M.Kemal Paşa’yı görevinden alarak İstanbul'a çağırdı. Paşa kendisinin 'padişahın iradesiyle' atandığını bildirerek zaman kazanmaya çalıştı. Çalışmaları durdurulamayınca, IX.Ordu Müfettişliği görevine son verildi.(8/9 Temmuz 1919) Aynı gün görevinden ve çok sevdiği askerlikten istifa etti. Tutuklanması için buyruk verilen Erzurum’daki Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa buyruğuna girince; meş’alesini tutuşturduğu Kuvayı Milliye Ruhunu, sabırla  tüm yurda yayarak, Milli Mücadele’nin liderliğini yüklendi…

*Kuvayı Milliye: Milli Kuvvetler   *Kuvayı Milliye Ruhu: İşgaller karşısında Türk milletininvarlığını;  mitingler,   dernekler, kongreler, çetelerle düşmana kabul ettirmesi hareketidir.        KUVAYI MİLLİYE RUHU

 

 Düşman çizmesi dolaşınca   v a t a n d a,

 K a n,   c a n,   y ü r e k l e r    a t a k t a.

 Mitingler meydanlarda, çeteler dağlarda,

 Bağımsızlık  a t e ş i   dolaşır  damarlarda.

 

 Kongrelerde sivrilir  b ü y ü k  l i d e r,

Bağımsızlık, egemenlik milletin”  der.

 V a t a n ı n   kurtuluşu    i l k   h e d e f,

 Tutuşur o  r u h l a  cephelerde yürekler.

 

 Erkekler talimde, kadınlar cemiyetlerde,

 G ü z e l   İ z m i r   herkesin  hayalinde.

 Çocuk yorganıyla taşınır silâh cephelere,

 Kuvayı milliye ruhu  taşar  ta  İ z m i r’e.

 

 Güzel İzmir’in kurtuluşu  büyük bayram,

 Kuvayı  milliye ruhu  d i r i   her  zaman.

 Geçse  de  aradan  a s ı r l a r,  ç a ğ l a r

 Yüreklerde  kan değil, o   r u h t u r  atan.

 

                                    Ayten DİRİER

 

 

* KAYNAKLAR

1-Samet Ağaoğlu : Kuvayı Milliye Ruhu, Ankara-1981

2-Sina Akşin : İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, İstanbul-1976

3-Ergün Aybars : Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-I, İzmir-1984

4-Hanri Benazus :  Bir Millet Böyle Kurtuldu, İstanbul-2003

5-Tevfik Bıyıklıoğlu: Atatürk Anadolu’da, Ankara-1981

6-Hamza Eroğlu : Türk İnkılâp Tarihi, İstanbul-1982

7-Utkan Kocatürk :  Atatürk ve T.C.Tarihi Kronolojisi, Ankara-1988