Osmanlı ve avrupa kültürünün etkileşimi ? SAÇMA ŞEYLER YAZANI ŞİKAYET EDERİM.



Sagot :

Osmanlı ve Avrupa Kültürünün Etkileşimi

Brüksel Yunus Emre Türk Kültür Merkezi, Gent Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Araştırmaları Merkezi (TAM) ile Osmanlı İmparatorluğu ve Hollanda Krallığı arasında diplomatik ilişkilerin başlamasının 400. yılı vesilesiyle, Osmanlı ve Avrupa kültürleri arasındaki etkileşimleri konu alan bir konferans düzenledi.


Gent Üniversitesinde 4 Haziran 2012 tarihinde düzenlenen konferans öncesinde, Tarih Profesörü Eric Thoen, Avrupa için Türk tarihinin önemine işaret ederek bu tür araştırmaların gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Voka Gent Bölge Müdürü Stefan Derluyn ise faaliyetleri ve Türkiye’de işadamları için mevcut fırsatlar hakkında bilgi verdi.

 

Programda, Sanat Tarihi Profesörü Nurhan Atasoy, 15. ile 18. yüzyıllarda, Osmanlı kültürünün Avrupa üzerindeki etkilerine değindi.


Prof. Atasoy, Osmanlı’nın güçlü olduğu dönemlerde, Hollandalı bir işadamının Osmanlı gibi giyinip portresini dünyaca ünlü Flaman Ressam Peter Paul Rubens’e yaptırdığını; Avrupalı ‘Don’ların Osmanlı padişahları gibi giyinip güç gösterisi yaptıklarını ve ünlü August’un doğum gününde Arapça sultan yazılı bir madalyon bastırdığını belirtti.


O dönemlerde, Osmanlı başlıkların ve ay yıldızlı bayrakların, Portekiz’de Osmanlı halılarına kopyalandığını kaydetti.


Hollanda’daki Leiden Üniversitesine bağlı çalışan Türkiye ve Osmanlı Tarihçisi Prof. Hans Theunissen, Osmanlı’da sarayları ve camileri süsleyen ve günümüze kadar devam eden mavi beyaz çini geleneğine değinerek Osmanlı’daki çini ustalarının çizdikleri figürlerde İslâmî motiflerin Çin ve İran kültürlerinden de esinlendiklerini, daha sonraki yıllarda ise Hollanda’yı anımsatan insan ve değirmen figürlerinin çinilerde boy gösterdiğini söyledi.


Osmanlı’nın son dönemlerinde Avrupa kültürünün etkisinin arttığını belirten Prof. Theunissen, “Ancak; Osmanlı padişahları kendi kültürlerine ters olan parçaları alıp sarayına koymuyorlardı.” dedi.


Oktay Alademir’in kemanıyla renk kattığı söyleşi’ye çoğunluğunu tarih ve sanat tarihçilerinden oluşan akademisyenler, öğrenciler katıldı.