İzmirin işgalini ayrıntılı bir şeklde anlatın anlatmayanın cevabını silerim!!!



Sagot :

İtilaf devletleri I.Dünya savaşı sırasındaki gizli antlaşmalarla Batı Karadeniz ve Ege sahilleri İtalya’ya bırakmışlardı.İtalya’nın bu bölgeye yerleşmesi durumunda Doğu Akdeniz’deki ve boğazlardaki çıkarları tehlikeye düşen İngiltere Fransa’nın da desteğini sağlayarak Paris Barış Konferansında İzmir ve çevresinin Yunanistan’a verilmesini sağlamıştır.Paris Barış Konferansındaki bu gelişme üzerine Yunanistan İzmir’i işgal etmek için hazırlıklara başlamıştır.


15 Mayıs 1919’da İngiliz,Amerikan ve Fransız donanmasının koruması altında Yunan ordusu İzmir’e asker çıkararak işgale başlamıştır.Yunanistan işgali haklı göstermek güçlendirmek için önce bölgedeki Rumların Türklerden daha kalabalık olduğunu iddia etmiştir.Fakat bu fikri çürütülünce bölgedeki Rumların Türkler tarafından katledilmek üzere olduğunu söyleyerek Hıristiyan dünyasının da desteğini sağlamaya çalışmış ve bunda bir süre için başarılı olmuştur.
İzmir’in işgali Yunanistan için büyük bir önem taşıyordu;Megola İdea yani büyük Yunanistan ideali artık gerçekleşmekteydi.Batı Anadolu’yu kapsayan Bizans İmparatorluğu yeniden kurulabilecekti.Bu nedenle Yunanlıların yaptıkları işgal hareketleri bölgede düzeni sağlamak yerine Türk nüfusunu yok etmek için katliamlar yapılması şeklinde gerçekleşmiştir.Bu durumu daha önceden tahmin eden Türk Halkı bu nedenle İzmir’in işgaline diğer işgallerden daha fazla tepki göstermiştir.
Daha İzmir’e çıktıkları ilk gün katliam yapmaya başlayan Yunan ordusuna karşı ilk kurşun İzmir’de gazeteci hasan Tahsin tarafından sıkılmıştır.Kısa bir süre içinde Yunan işgaline karşı silahlı direniş grupları oluşmuştur.Fakat Yunan ordusu bu engellemeler rağmen işgallerine devam etmiştir.İzmir’in işgali Ege Bölgesinde milis kuvvetler olan Kuva-yı Milliye’nin kurulmasına neden olmuştur.Kuva-yı Milliye birlikler Yunan Kuvvetlerinin ilerleyişini durduramamış fakat yavaşlatmıştır.
Yunan işgali itilaf devletleri’nin verdiği destek sayesinde 1922 yılında Sakarya Irmağı’na kadar ulaşacaktır.
İzmir’in İşgalinin Kurtuluş savaşı’ndaki Önemi:
• Yunan ordusunun katliamlarına karşı İlk Kuva-yı Milliye birlikleri Batı cephesinde kuruldu.Düzenli ordu kurulana kadar silahlı direnişi bu birlikler gerçekleştirdi.
• Redd-i İlhak cemiyeti Batı Anadolu’daki direnişi yönetmeye başladı.Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerini toplayarak” batı cephesi”ni kurdu.
• Anadolu’nun değişik yerlerinde İzmir’in işgalinin protesto etmek amacıyla mitingler düzenledi.Böylece İzmir’in işgali ulusal bilincin canlanmasında etkili oldu.
• İzmir’in işgalinin haksız gerekçelere dayanılarak yapılması halk arasında milli direniş düşüncesinin güçlenmesine neden oldu.
• Tepkiler nedeniyle İtilaf devletleri bölgedeki işgali yerinde izlemek üzere bir heyet oluşturdu.Bu heyetin hazırladığı rapor ”Amiral Bristol Raporu” olarak Milli Mücadelede yerini

İZMİR'İN İŞGALİ 

Mondros Ateşkesi'nin imzalanmasından beri Yunanlılar, İzmir'de yoğun bir propagandaya girişmişlerdi. Bir yandan İzmir ve çevresine yeni Rum göçmenleri yerleştirilirken, diğer yandan Levantenleri de elde etmeye çalışıyorlar ve Yunanistan'dan askeri eşya ve malzeme taşıyorlardı. İzmir'de kurulan "Abluka ve Seyrüsefer Komutanlığı" ve İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan siyasi temsilcilerinin varlığı da, İzmir'in Türkler'in elinden alınacağı kuşkusunu yaratıyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında, Akdeniz'den yapılması olası bir saldırıya karşı Aydın'a komutan olarak atanan Nurettin Paşa, Ateşkes'den sonra karargahını İzmir'e taşıdı ve daha sonra İzmir Valisi atandı. Nurettin Paşa, ulusal örgütlerin kurulmasını gerekli görüyordu. Ocak 1919'dan itibaren İzmir'in Yunanlılar'a verileceği haberi artık İzmir basınında bile yer alıyordu. 

Paris Barış Konferansı'nda Venizelos, İzmir ve çevresinde Rum nüfusunun çokluğunu ve tarihi Yunan haklarından söz ederek, buraların Yunanistan'a verilmesini istiyordu. İddiaları A.B.D. ve İtalya tarafından çürütülmüş idi. Fakat İzmir'in İtalyanlar tarafından ele geçirilmesi endişesinde bulunan İngiltere Başbakanı Lloyd George, düşlediği büyük Yunanistan için, İzmir'in Yunanistan'a verilmesini istiyordu. Rumlar, İzmir ve çevresinde Türkler'in Rumları katlettiği uydurma haberleriyle 1919 Ocak'dan itibaren Paris Barış Konferansı'na başvurdular. Diğer yandan Nurettin Paşa'nın görevden alınmasını istiyorlardı. Çünkü Nurettin Paşa'nın İzmir Valisi bulunması kendileri için büyük bir engeldi. Osmanlı Dışişleri ise İzmir'in Yunanistan'a verilmesine İtalyanlar'ın izin vermeyeceği düşüncesindeydi. Padişah, 19 Mart 1919'da İzmir'den gelen İzmir Heyetine güven verici konuşma yapıyordu. Oysa aynı tarihte Paris Barış Konferansı'nda İzmir ve çevresinin Yunanlılar'a verilmesi kararlaştırılıyordu. Osmanlı Hükümeti, Rumlarca, işgale engel olarak görülen Nurettin Paşa'yı 22 Mart'ta görevinden aldı. Limanda bulunan Yunan gemisindeki askerlerin karaya çıkarak olaylar çıkartması karşısında da "Nasihat Heyetleri" aracılığı ile sükunet önerildi. Nurettin Paşa'nın yerine Valiliğe Kambur İzzet ve Kolordu Komutanlığı'na da Ali Nadir Paşa atandı. İzmir milliyetçilerine baskı yapan yeni vali, işgal haberlerini de yalanladı.