Sagot :
Diğer yaşamlar konusu birçok insan için engin bir gizem alanıdır. İnsanlar diğer yaşamları lineer zamanda gerçekleşen lineer bir ilerlemenin parçası olarak düşünmeye alışık. Ama, bu gerçekte boyut ve farkındalık seviyesine bağlıdır. Daha yüksek boyutlu bir perspektiften, tüm yaşamlar mekan ve zamanda eşzamanlı olarak gerçekleşiyor, bu da o yaşamları doğasında geçmiş yaşam değil, paralel yaşam yapıyor.
Lineer geçmiş yaşamlar şeklinde düşünmenin değeri, “geçmiş” bir yaşamı “hatırlayabilmemiz” ve deneyimimizden öğrenmemizdir. Oldukça iyi hatırladığım yaşamlarımdan biri Atlantis’te idi. Atlantis kıtası denize batarken, yaklaşık on iki kişi ile birlikte bir uzay gemisinde dünyayı terk ettim.
Atlantis ile ilgili yaşamın karmik dersi şöyle bir şeye dayanıyor: “İşler zorlaşmaya başladığında, aydınlanmış kimseler ışınlanır ve travmadan kaçar.” Eğilimim Dünya planına topraklanmış olmaya karşı direnç göstermek idi ve Dünya işleri zorlaştığında, Scotty’yi ve ışınlayıcı ışını aramaya başlıyordum.
Normal zaman çizgisindeki (geçmiş, şimdi, gelecek) 38 dünyasal enkarnasyonumun yaklaşık on ikisini hatırlıyorum ve evet bu yaşamlar tam şimdi paralel bir realitede mevcutlar.
Eğer “geçmiş” yaşamlar gerçekten eşzamanlı yaşamlar ise, o zaman bu, biz tekamül ederken ve değişirken o yaşamların tekamül ettiği ve değiştiği anlamına gelir. Bu, biz bu yaşamımızı değiştirirken, o yaşamları da DEĞİŞTİRİYOR OLDUĞUMUZ anlamına gelir.
Bu nasıl olabilir, diyorsunuz? Olan biten her şey taşa yazılı değil mi? Biz uyanmaya başladığımızdan beri tarihimiz değişti mi? Tarihimizin karanlık bölümlerini siliyor muyuz? Hatta tarih gerçekten var mı? Bir çok öğretilere göre, geçmiş diye bir şey yok – geçmiş, hatırlayanın zihnindeki bir illüzyondur. “Şüphesiz, bunu dün yaptım. İşte burada kanıtım var.” diyorsunuz. Okey, belki zaman akıntılarının birinde bazı aktiviteler gerçekleşti. Ama hatırlayışım sadece eterik alandaki elektromanyetik bir itkidir (impulse).
Yaradılış tarafından deneyimlenen her şeyin Akaşik kayıtları vardır. Akaşik kayıtlar tüm paralel, olası ve muhtemel realiteleri dökümante eder. Damgaların, izlerin kendisi değişmez, ama biz bir düşünceyi veya eylemi değiştirdiğimiz her seferinde zaman/uzay dokusundaki yerimizi değiştiririz. En sonunda, olası ve muhtemel realitelerin sonsuz spektrumunda herhangi bir yere nasıl gidileceğini hatırlayacağız.
Ağaçları kesmememizi, hayvanlara iyi davranmamızı ve ormanlık alanların yerine bina dikmememizi isteyebilirlerdi.
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.