Sagot :
11 Sözel İletişim
İleti alışverişi canlı dünyasının ortak bir özelliği olmakla birlikte, yalnız insanlar arasında insanın simgeleştirme yetisi sayesinde simgeler aracılığıyla duygu, düşünce ve bilgi aktarımı söz konusudurİnsan iletişiminin temeli dil, özellikle de konuşmadırİnsan simge yaratabilme özelliği ile duygusal dilden önerme diline geçebilmiştir Dili kullanarak gerçekleştirdiğimiz adlandırma, sınıflama, soyutlama ile yaşantımızı bir düzen içinde yürütürüzDil ve konuşma yalnızca bundan ibaret olmayıp, anlam yaratma ve onu paylaşma ile ilgili simgesel bir etkinliktir aynı zamanda Kaynak, hedeflediği kişiye erişmek için, öncelikle iletişimin taşıyacağı duygu, düşünce ve bilgiyi dil dediğimiz simgesel sistem aracılığıyla kodlarÖzünü ve biçimini koruyacak doğru kodlama yapılmadığı zaman, duygu ya da bilgi yerine farklılaşarak ulaşacak ya da ulaşamayacaktır İletinin kodlanması çok kısa, çarpıcı, dikkat çekici, kolay akılda kalıcı olmalıdırBöyle olmayan iletiler hedef kitleye ulaşabilse bile, onun tarafından algılanmayacak; yarım yamalak algılanarak taşıdığı anlamsal içerik tam bir biçimde iletilmediğinde ise, bizim kodlarken amaçladığımız ileti çarpıtılarak algılanmış olacaktır Sözlü iletişim“dil” ve “dil ötesi” olmak üzere iki alt sınıfa ayrılmaktadırİnsanların karşılıklı konuşmalarını ve yazışmalarını dille iletişim kabul edebilirizDille iletişimde kişiler ürettikleri bilgileri birbirlerine ileterek anlamlandırırlar Dil ötesi iletişim sesin niteliği ile ilgilidir; ses tonu, sesin hızı, şiddeti, hangi kelimelerin vurgulandığı, duraklamalar ve benzeri özellikler, dil ötesi iletişim sayılırDille iletişimde kişilerin“ne söyledikleri”, dil ötesi iletişimde ise “nasıl söyledikleri” önemlidir Bu ayrımı sözel ve sözsüz iletişim terimleriyle de adlandırabilirizSözel iletişim daha çok düşüncelerin, sözsüz iletişim de duyguların aktarımında önemli işleve sahiptir İnsanları diğer canlılardan üstün kılan düşünceleri söze dökülmediğinde, insanlara ulaşamadığında bir anlam ifade etmeyecektirAkıl ve düşünce gücümüze işlerlik kazandıran, onu üretken hâle dönüştüren güçtür konuşma Her türlü teknolojik gelişmeye karşın, yüzyıllardır bireysel ve toplumsal ilişkiler alanında vazgeçilmez yerini korumuşturSözlü iletişimin bu gücü çalışmamızın konusu olan ders ortamındaki iletişim çatışmalarında da; özellikle etkin dinlemenin yansıması olan tümcelerle, sen-ben dili aktaran tümceler bağlamında önem kazanmaktadır Sözlü iletişimin bu gücüne karşılık insan iletişimi yalnız sözcüklerle sınırlı değildir İletişimin bir de sözel olmayan boyutu vardırSözsüz iletişim beden dili ve ses, bütün ögeleri (tonlama, vurgu vb) aracılığıyla gerçekleşir Sözsüz iletişimin iki ana işlevinden birincisi doğrudan anlam -özellikle duygularla ilgili- iletmek; diğeri de sözlü iletişimin içeriğini belirlemek, onu desteklemektirAynı sözler farklıtonlarda ya da farklı jest ve mimiklerle farklı anlamlar kazanır
12 İletişimin Etkinliği
İletişimin etkinliğinin ölçütü, bir iletişim sürecinde karşımızdakine ya da hedef kitleye yönelttiğimiz bildirinin karşılığında, amaçladığımız sonucun alınıp alınmamasıdırBu etkinin sağlanabilmesinin:
1 İletinin alıcının dikkatini çekecek biçimde kodlanması ve açık olması
2 İletiyi kodlayan simgeler konusunda alıcı ve vericinin ortak bilgisinin bulunması
3 İletinin alıcının gereksinmesine yanıt verecek nitelikte olması
4 Alıcının temel değerlerinin, tutumlarının tanınması
gibi bazı koşulları vardır
Kaynak: http://www.forumlord.net/misafir-soru-ve-cevaplari/42040-olumlu-ve-olumsuz-davranislar-nelerdir.html#ixzz2FD1bCU5K
Belli bir zamanda bir ailede yaşanmış ve gazetelere yansımış olan bir olayda , aile reisinin cezaevinde cezasını çekerken duyduğu ‘karısının kötü yola düştüğü’ haberi bu kişiyi harekete geçiriyor ve cezaevinden firar edip , karısını ve çocuklarını öldürmesiyle son buluyor.Savunma yaparkende ‘namusumu temizledim, çocuklarda ortada kalmasın ...’ gibi bir haklılık çıkarıyor kendisine.
Bu olayı değişik araştırmacılar gözüyle incelediğimizde; hukukcular , bu cezaevinin düzeni ve mahkumların denetimi konularını tartışma konusu yapar.Başka araştırmacı sosyo ekonomik yönden inceler.Bir başkası politik olarak değerlendirir.Dindar kişi ise dini konular üzerinden yorumlarla olayı değerlendirir.
Psikologlar ise olayı iki yönden incelerler; kişinin içindeki salgılanan enzimlerden kaynaklanan davranışlar ve dışındaki çevre , ortam, arkadaşları vs. gibi etkenleri değerlendirerek karar verirler.
Psikoloji , insan davranışlarının altında yatan temel nedenleri bulmaya çalışan bilimsel çabadır.
Bu kitabı okumak her insana fayda sağlayacaktır.Çünkü insan davranışlarının temel nedenlerini bildiğimiz zaman onları anlamak ve anlaşmak çok kolay olacaktır. Yani şöyleki kişi elktrik uzmanı değildir ama günlük hayatta kullandığı elektrikle ilgili konuları bilir ve bilmesi de gerekir.Elektriğe çarpılıp çarpılmayacağını bilmesi gibi psikolojiyi de temelde bilmek insana kolay karar verme doğru karar verme gibi çok önemli özellikler kazandıracaktır.
DEĞİŞİK YAKLAŞIM TÜRLERİ
Basit insan davranışları bile , farklı yaklaşım türleri ile açıklanabilir.Bir bardak suyu masadan alma davranışını , nörobiyolojik ,davranışsal, bilişsel yaklaşım vs. gibi yaklaşımlarla l yöntemle eşanlamlıymış gibi algılanmaktadır.
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.