gelişen teknolojide değiştirilen doğa



Sagot :

    ÇEVRE VE İNSAN       Dünyadaki bütün canlılar, temel gereksinimlerini, doğayla yaptıkları mücadeleler sonucunda elde ederek yaşamlarını bir denge çerçevesinde sürdürmüşlerdir. İnsanoğlunun doğaya egemen olmaya başlamasıyla birlikte, ortam şartlarını kendi isteği doğrultusunda değiştirerek yapay bir çevre oluşturmuştur. Bunun sonucunda canlı ve cansız varlıklar arasındaki var olan doğal denge canlıların yaşamlarını etkileyecek biçimde bozulmuş, böylelikle birçok çevre sorunu ortaya çıkmıştır.   İnsanların oluşturduğu yapay çevrenin doğal çevreye olan olumsuz etkileri sonucunda meydana gelen çevre sorunlarına temel sebep olarak insanların sorumsuz davranışlarını gösterebiliriz. Duyarsızlıkla başlayan birçok hatalı etkinliklerin sonucu olarak, kent ve çevre değerleri bütün dünyada yok olup gitme tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş durumdadır. Çarpık, sağlıksız ve düzensiz kentleşmeye yön veren bencil davranışların ağır sonuçları tümüyle insanlığın omuzlarına yüklenmektedir. Unutulmamalıdır ki, yaşamda doğal bir denge vardır. Var olan bu doğal denge, evrende bulunan her türün kendi işlevini tam anlamıyla yerine getirebilmesi ile doğru orantılıdır. Bazen doğal afetlerle bu denge sekteye uğrasa da doğa yeniden kendine özgü bir denge oluşturup kendini yeniler. Ancak sanayi devriminden sonra insanoğlu doğa dengelerini düzelmeyecek şekilde bozarak, iklim değişimi, kirlenme, çölleşme, toprak kaybı ve ormanların yok olması gibi pek çok çevre sorununa yol açmıştır.   İçinde bulunduğumuz yüzyıl birçok teknolojik yararları insanlara sunarken bir yandan da insanların ortak malı olan çevreden geri getirilmesi zor hatta mümkün olmayan varlıkları da alıp götürmektedir. Hızlı nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ve gelişen teknoloji ile doğal ve fiziksel kaynaklardan aşırı derecede yararlanılması sebebiyle, yeryüzünde kullanılmayan alanların sayısı gün geçtikçe azalmaktadır. Her geçen gün kontrolsüzce artan yerleşim alanları ile konutlardan ve sanayi tesislerinden kaynaklanan atıklar, doğanın dengesini bozan ve insan yaşamını tehdit eden boyutlara ulaşmıştır. İnsan etkileri sonucunda oluşan ve doğanın kendiliğinden giderme yeteneğini aşmasıyla ortaya çıkan bu atıklar, insanlar için hayati önem taşıyan doğal ve fiziksel çevre unsurlarının sürekli bir şekilde kirlenmesine ve tahribine yol açmışlardır.

  ÇEVRE VE İNSAN       Dünyadaki bütün canlılar, temel gereksinimlerini, doğayla yaptıkları mücadeleler sonucunda elde ederek yaşamlarını bir denge çerçevesinde sürdürmüşlerdir. İnsanoğlunun doğaya egemen olmaya başlamasıyla birlikte, ortam şartlarını kendi isteği doğrultusunda değiştirerek yapay bir çevre oluşturmuştur. Bunun sonucunda canlı ve cansız varlıklar arasındaki var olan doğal denge canlıların yaşamlarını etkileyecek biçimde bozulmuş, böylelikle birçok çevre sorunu ortaya çıkmıştır.   İnsanların oluşturduğu yapay çevrenin doğal çevreye olan olumsuz etkileri sonucunda meydana gelen çevre sorunlarına temel sebep olarak insanların sorumsuz davranışlarını gösterebiliriz. Duyarsızlıkla başlayan birçok hatalı etkinliklerin sonucu olarak, kent ve çevre değerleri bütün dünyada yok olup gitme tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş durumdadır. Çarpık, sağlıksız ve düzensiz kentleşmeye yön veren bencil davranışların ağır sonuçları tümüyle insanlığın omuzlarına yüklenmektedir. Unutulmamalıdır ki, yaşamda doğal bir denge vardır. Var olan bu doğal denge, evrende bulunan her türün kendi işlevini tam anlamıyla yerine getirebilmesi ile doğru orantılıdır. Bazen doğal afetlerle bu denge sekteye uğrasa da doğa yeniden kendine özgü bir denge oluşturup kendini yeniler. Ancak sanayi devriminden sonra insanoğlu doğa dengelerini düzelmeyecek şekilde bozarak, iklim değişimi, kirlenme, çölleşme, toprak kaybı ve ormanların yok olması gibi pek çok çevre sorununa yol açmıştır.   İçinde bulunduğumuz yüzyıl birçok teknolojik yararları insanlara sunarken bir yandan da insanların ortak malı olan çevreden geri getirilmesi zor hatta mümkün olmayan varlıkları da alıp götürmektedir. Hızlı nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ve gelişen teknoloji ile doğal ve fiziksel kaynaklardan aşırı derecede yararlanılması sebebiyle, yeryüzünde kullanılmayan alanların sayısı gün geçtikçe azalmaktadır. Her geçen gün kontrolsüzce artan yerleşim alanları ile konutlardan ve sanayi tesislerinden kaynaklanan atıklar, doğanın dengesini bozan ve insan yaşamını tehdit eden boyutlara ulaşmıştır. İnsan etkileri sonucunda oluşan ve doğanın kendiliğinden giderme yeteneğini aşmasıyla ortaya çıkan bu atıklar, insanlar için hayati önem taşıyan doğal ve fiziksel çevre unsurlarının sürekli bir şekilde kirlenmesine ve tahribine yol açmışlardır.