Sagot :
I don't want to be bothered, while I'm recording. --> Kayıt yaparken, rahatsız edilmek istemiyorum.
You are going to post office. While you are there, can you get me some stamps? --> Postaneye gidiyorsun. Oraya gitmişken / Sen oradayken, bana bir kaç pul getirir misin?
While waiting, he felt asleep. --> Beklerken uyuyakaldı.
When I was in Germany, I visited the cathedral of Cologne. --> Almanya'da olduğum zaman / Ben Almanya'dayken, Köln Katedral'ini ziyaret ettim.
The week between Christmas and New Year is when we make holiday. --> Noel ile yeni yıl arasında kalan hafta, bizim tatil yaptığımız haftadır.
April is the month when the spring comes. --> Nisan baharın geldiği aydır.
When ve While bağlaçlarının Past Continuous Tense cümlelerinde kullanımları genellikle şu iki formül ile açıklanabilir.
- when + simple past tense
- When I saw him, he was playing tennis. (Onu gördüğümde tenis oynuyordu.)
- when / while + past continuous tense
- When / While I was playing football, I broke my leg. (Futbol oynarken bacağım kırıldı.)
When ve While bağlaçlarının kullanımıyla ilgili genel kurallar aşağıda verilmiştir.
► Geçmişte devam etmekte olan bir eylem sırasında bir başka eylem olmuş ve devam eden eylemi bölmüşse, bu durum hem when, hem de while bağlaçları kullanılarak ifade edilebilir.
- I was eating dinner when the guests arrived. (Konuklar geldiğinde yemek yiyordum.)
- I hurt my leg while I was playing football. (Futbol oynarken bacağımı incittim.)
WHEN
► “When” ile kurulmuş bir zarf cümleciği (adverbial clause), genellikle temel cümledeki (main clause) eylemin devam etmekte olduğu zamanı açıklar. “Bir eylem olduğunda bir başka eylem oluyordu” biçiminde bir anlam taşır. Bu nedenle “when” in bağlı bulunduğu cümlede Simple Past, temel cümlede ise Past Continuous kullanılır.
- When he came in, I was studying. (O içeri girdiğinde, ben ders çalışıyordum.)
adverbial main
- I was reading when he came in. (O geldiğinde, ben kitap okuyordum.)
- When I went out, it was snowing. (Dışarı çıktığımda kar yağıyordu.)
- They were arguing when I entered the room. (Odaya girdiğimde, tartışıyorlardı.)
When bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılışı, “When + Simple Past, Past Continuous” şeklinde formülize edilebilir.
► “When” arka arkaya yapılmış eylemleri anlatmak için de kullandır. Bu durumda her iki cümle de Simple Past Tense ile kurulur.
- When he arrived, we went into the cinema. (O gelince, sinemaya girdik.)
(Önce o geldi, sonra biz sinemaya girdik.)
- When he left work, he got on a bus and went home. (İşten çıkınca, otobüse binip eve gitti.)
- When the teacher asked a question, I raised my hand. (Öğretmen soru sorunca, elimi kaldırdım.)
When bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılışı, “’When + Simple Past, Simple Past” şeklinde formülize edilebilir.
► “While” bağlacı genellikle, temel cümledeki eylem sırasında devam etmekte olan bir başka eylemi anlatmak için kullanılır. Bu nedenle, “while” in bağlı bulunduğu cümle Past Continuous, temel cümle ise Simple Past’dır.
- While I was studying, he came in. (Ben ders çalışırken o geldi.)
adverbial main
- I left home while my parents were sleeping. (Annem babam uyurken evden çıktım.)
I took a photograph while you weren’t looking. (Sen uyurken, fotoğraf çektim.)
While bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılışı, “While + Past Continuous, Simple Past” şeklinde formülize edilebilir.
NOTE: Bu tür cümlelerde “while” yerine “when” kullanmak da mümkündür, ancak “while” kullanımı daha yaygındır.
- When/While I was walking home from work, I bumped into an old friend on the street.
(İşten eve doğru yürürken, caddede eski bir arkadaşımla karşılaştım.)
- Yesterday, a stray dog was nearly hit by a car when/while it was crossing the street.
(Dün bir sokak köpeği karşıdan karşıya geçerken az daha bir arabanın altında kalıyordu.)
Thank you for visiting our website wich cover about İngilizce. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.