Sagot :
Vladimir Vladimiroviç Mayakovski
(7 Temmuz 1893 - 14 Nisan 1930)
Rus Edebiyatı
(7 Temmuz 1893 - 14 Nisan 1930)
Rus Edebiyatı
7 Temmuz 1893'te Gürcistan'ın Kutais kentinden 20 verst uzaklıktaki Bağdadi köyünde doğdu. Babası Vladimir Konstantinoviç Mayakovski Bağdadi bölgesi orman işçisi idi. Luda ve Olya adında iki kız kardeşi vardı. Ona kendi aralarında Volodya olarak hitap ediyorlardı. Kız kardeşi Luda'nın anılarına göre, aile, Gürcü geleneklerine bağlı bir hayat yaşayan ancak Rusça'yı da korumaya özen gösteren mutlu bir ailedir.
Aile bir süre sonra Kutais kentine taşınır ve Mayakovski burada 1900 yılı sonunda Kutais Lisesi'ne gitmeye başlar. Okulda çok başarılıdır, hatta okulun en iyisidir. Bu dönemde kurmaca romanları özellikle de Jules Verne'i çok sever. Öğretmeni onu bir sanatçı olarak kabul edip onunla özel olarak ilgilenmeye, dersler vermeye başlar.
Mayokovski bu dönemde politikaya da ilgi duymaya başlar. 1905 başarısız devrim girişimi sırasında kız kardeşi gizlice Moskova'ya gider ve onu devrim ile tanıştıracak bazı belgeler getirir. Bu sıralarda Kutais de Bolşevik Partisi'nin yeraltı eylemlerinin merkezlerinden biri olmuştur. Bu dönemden sonra şiir ve devrim onun için bölünmez bir bütün haline gelir. Bir süre sonra babası kesik parmağından kaptığı bir enfeksiyon sonucu ölür.
Bu ölümden sonra aile Kuatis'den Moskova'ya göçer. Moskova'da bır sure büyük bir yoksulluk içinde yaşarlar. Annesi çalışmaya başlar. Mayakovski ise sosyalist arkadaşlar bulur ve kendini bir sanatçı olarak Moskova’da tanıtmaya çalışır. Tekrar okula başlar. Derslerde felsefe kitapları okumaya, düşünmeye başlar. Marksizm onu büyüler. Sosyalist devrim hayalleri ile yaşamaya başlayan Mayakovski'nin dersleri artık eskisi gibi iyi değildir. Bu dönemde sadece 14 yaşındadır.
Mayakovski, bir olaydan sonra okuldan atılır. Birçok kez tutuklanır. Bolşevik partisinde propagandacı, örgütçü ve yazıcı olarak faaliyet göstermeye başlayan Mayakovski’nin evi 29 Mart 1908'de polis tarafından basılır ve Mayakovski tekrar tutuklanır. Bu esnada gizli bilgilerin de yazıldığı not defterini yutar. Parti bu dönemden sonra ona daha fazla bağlanır.
15 yaşında bir daha dönemeyeceği evinden polislerce alınır ve bilinmeyen bir yere götürülür. İlk girdiği hücrede 12 ay geçirir. Bu dönemde 3 yıl aradan sonra tekrar kurmaca romanlar okumaya ve yoğun bir şekilde yazmaya başlar. Bu Mayakovski'nin okuduklarından ziyade kendi özgün fikirlerini yazdığı bir dönem olarak tanımlanabilir. Hapis yıllarından sonra bu sefer Moskova Resim ve Heykel Okulu’na kaydolur. Burada özgün ve halktan olan çalışmaları ile diğer öğrencilerden farklılaşır. 1911'de fütürist harekete katılır ve Fütürist Bildiri'ye imzasını koyar. Burjuva göreneklerine meydan okuyan ve sığ kamu beğenisini sarsan edebi ürünler verir.
Öğretmenlerini eski dünyanın temsilcileri olarak görmekte ve devrimle kurulacak yeni dünyaya ilişkin resimler yapmaktadır. Bu çalışmalarının Rus füturizminin başlangıcı olduğu söylenebilir. Bir zamanlar elden ele dolaşan Puşkin'in şiirlerinin yerini Mayakovski'nin şiirleri almaya başlar. Bu arada polis tekrar Mayakovski'nin peşine düşer. Şair, trajedi adlı oyununu St. Petersburg'da bir parkta sahnelemeye başlar. Bu oyundan sonra ünü iyice yayılır. 1913 kışında Korni Çekovski'de bu oyunu izler ve oyun hakkında yazar. Ona göre bu oyunda bizzat Mayakovski vardır.
1914 yılında I. Dünya Savaşı patlak verir. Mayakovski başlarda oldukça heyecanlıdır ve zafer kazanma duygusu ile başı dönmüştür. Ancak ilk meydan savaşından sonra tanık olduğu şeyler fikirlerini değiştirir. 1915 yılında Pantolonlu Bulut adlı şiir kitabını yazar. Maksim Gorki bu şiirini çok beğenir ve şairle ilgili övgü dolu yazılar yazar.
1917 Ekim Devrimi'ni çoşkuyla karşılar ve devrimin başlıca sözcülerinden birisi olur. Devrim sonrası çıkan iç savaşta Mayakovski bu sefer sanatını propaganda afişlerinde göstermeye başlar. Artık duvarlarda, direklerde binalarda Mayakovski'nin hazırladığı propaganda afişleri vardır. Ekim devrimi ile Rusya'da fütürizmin gelişmesinin aynı döneme denk gelmesi nedeniyle fütürizm bir tür komünist fütürizm olarak algılanır ve bir araya gelen fütürist sanatçılar halka seslenmeye başlar.
Şair 35 Gazete ve 57 dergide yazı yazmıştır. Dergi ve gazetelerde yazdıkları siyaset ve propaganda koksa da onu diğer köşe yazarlarından ayıran birçok şey vardır.
Lenin Mayakovski'nin dobra dobra konuşmasından fazlası ile hoşlanır ve bu nedenle özellikle propaganda da ondan faydalanmaya çalışır. Mayakovski de Bolşoy Tiyatrosu'nda Vilademir İlyiç Lenin adlı şiirini okur.
Pantolonlu Bulut, Omurganın Flütü, Lenin Destanı, Yüz Elli Milyon isimli şiir; Trajedi, Gizemli Güldürü, Tahtakurusu, Banyo, Moskova Yanıyor isimli tiyatroları; Amerika'yı Keşfim isimli gezi yazısı kitapları vardır.
1925'te yazdığı bazı taşlamalar yüzünden İngiltere'ye girişi engellenir. ABD'ye dolaylı olarak, Meksika'dan geçerek girer. Aynı yıl yakın dostu Sergey Yesenin Leningrad'da İngiltere Oteli'nde intihar eder. Yesenin, son şiiri; "Elveda dost, elveda"yı damarını açarak, kanıyla yazmıştı. Buna karşılık hemen bir şiir yazıp, okumaya başlar, fakat zamanın devrimcilerinden büyük tepki görür. Bu olaydan tam 5 yıl sonra; 37 yaşındayken 1930'da Lili Brik'i ve ailesini SSCB hükümetine emanet ettiğini belirten bir mektup bırakarak silahla intihar eder. Ölümünden sonra doğduğu köy olan Bağdadi'ye şairin adı veri
7 Temmuz 1893'te Gürcistan'ın Kutais kentinden 20 verst uzaklıktaki Bağdadi köyünde doğdu. Babası Vladimir Konstantinoviç Mayakovski Bağdadi bölgesi orman işçisi idi. Luda ve Olya adında iki kız kardeşi vardı. Ona kendi aralarında Volodya olarak hitap ediyorlardı. Kız kardeşi Luda'nın anılarına göre, aile, Gürcü geleneklerine bağlı bir hayat yaşayan ancak Rusça'yı da korumaya özen gösteren mutlu bir ailedir.
Aile bir süre sonra Kutais kentine taşınır ve Mayakovski burada 1900 yılı sonunda Kutais Lisesi'ne gitmeye başlar. Okulda çok başarılıdır, hatta okulun en iyisidir. Bu dönemde kurmaca romanları özellikle de Jules Verne'i çok sever. Öğretmeni onu bir sanatçı olarak kabul edip onunla özel olarak ilgilenmeye, dersler vermeye başlar.
Mayokovski bu dönemde politikaya da ilgi duymaya başlar. 1905 başarısız devrim girişimi sırasında kız kardeşi gizlice Moskova'ya gider ve onu devrim ile tanıştıracak bazı belgeler getirir. Bu sıralarda Kutais de Bolşevik Partisi'nin yeraltı eylemlerinin merkezlerinden biri olmuştur. Bu dönemden sonra şiir ve devrim onun için bölünmez bir bütün haline gelir. Bir süre sonra babası kesik parmağından kaptığı bir enfeksiyon sonucu ölür.
Bu ölümden sonra aile Kuatis'den Moskova'ya göçer. Moskova'da bır sure büyük bir yoksulluk içinde yaşarlar. Annesi çalışmaya başlar. Mayakovski ise sosyalist arkadaşlar bulur ve kendini bir sanatçı olarak Moskova’da tanıtmaya çalışır. Tekrar okula başlar. Derslerde felsefe kitapları okumaya, düşünmeye başlar. Marksizm onu büyüler. Sosyalist devrim hayalleri ile yaşamaya başlayan Mayakovski'nin dersleri artık eskisi gibi iyi değildir. Bu dönemde sadece 14 yaşındadır.
Mayakovski, bir olaydan sonra okuldan atılır. Birçok kez tutuklanır. Bolşevik partisinde propagandacı, örgütçü ve yazıcı olarak faaliyet göstermeye başlayan Mayakovski’nin evi 29 Mart 1908'de polis tarafından basılır ve Mayakovski tekrar tutuklanır. Bu esnada gizli bilgilerin de yazıldığı not defterini yutar. Parti bu dönemden sonra ona daha fazla bağlanır.
15 yaşında bir daha dönemeyeceği evinden polislerce alınır ve bilinmeyen bir yere götürülür. İlk girdiği hücrede 12 ay geçirir. Bu dönemde 3 yıl aradan sonra tekrar kurmaca romanlar okumaya ve yoğun bir şekilde yazmaya başlar. Bu Mayakovski'nin okuduklarından ziyade kendi özgün fikirlerini yazdığı bir dönem olarak tanımlanabilir. Hapis yıllarından sonra bu sefer Moskova Resim ve Heykel Okulu’na kaydolur. Burada özgün ve halktan olan çalışmaları ile diğer öğrencilerden farklılaşır. 1911'de fütürist harekete katılır ve Fütürist Bildiri'ye imzasını koyar. Burjuva göreneklerine meydan okuyan ve sığ kamu beğenisini sarsan edebi ürünler verir.
Öğretmenlerini eski dünyanın temsilcileri olarak görmekte ve devrimle kurulacak yeni dünyaya ilişkin resimler yapmaktadır. Bu çalışmalarının Rus füturizminin başlangıcı olduğu söylenebilir. Bir zamanlar elden ele dolaşan Puşkin'in şiirlerinin yerini Mayakovski'nin şiirleri almaya başlar. Bu arada polis tekrar Mayakovski'nin peşine düşer. Şair, trajedi adlı oyununu St. Petersburg'da bir parkta sahnelemeye başlar. Bu oyundan sonra ünü iyice yayılır. 1913 kışında Korni Çekovski'de bu oyunu izler ve oyun hakkında yazar. Ona göre bu oyunda bizzat Mayakovski vardır.
1914 yılında I. Dünya Savaşı patlak verir. Mayakovski başlarda oldukça heyecanlıdır ve zafer kazanma duygusu ile başı dönmüştür. Ancak ilk meydan savaşından sonra tanık olduğu şeyler fikirlerini değiştirir. 1915 yılında Pantolonlu Bulut adlı şiir kitabını yazar. Maksim Gorki bu şiirini çok beğenir ve şairle ilgili övgü dolu yazılar yazar.
1917 Ekim Devrimi'ni çoşkuyla karşılar ve devrimin başlıca sözcülerinden birisi olur. Devrim sonrası çıkan iç savaşta Mayakovski bu sefer sanatını propaganda afişlerinde göstermeye başlar. Artık duvarlarda, direklerde binalarda Mayakovski'nin hazırladığı propaganda afişleri vardır. Ekim devrimi ile Rusya'da fütürizmin gelişmesinin aynı döneme denk gelmesi nedeniyle fütürizm bir tür komünist fütürizm olarak algılanır ve bir araya gelen fütürist sanatçılar halka seslenmeye başlar.
Şair 35 Gazete ve 57 dergide yazı yazmıştır. Dergi ve gazetelerde yazdıkları siyaset ve propaganda koksa da onu diğer köşe yazarlarından ayıran birçok şey vardır.
Lenin Mayakovski'nin dobra dobra konuşmasından fazlası ile hoşlanır ve bu nedenle özellikle propaganda da ondan faydalanmaya çalışır. Mayakovski de Bolşoy Tiyatrosu'nda Vilademir İlyiç Lenin adlı şiirini okur.
Pantolonlu Bulut, Omurganın Flütü, Lenin Destanı, Yüz Elli Milyon isimli şiir; Trajedi, Gizemli Güldürü, Tahtakurusu, Banyo, Moskova Yanıyor isimli tiyatroları; Amerika'yı Keşfim isimli gezi yazısı kitapları vardır.
1925'te yazdığı bazı taşlamalar yüzünden İngiltere'ye girişi engellenir. ABD'ye dolaylı olarak, Meksika'dan geçerek girer. Aynı yıl yakın dostu Sergey Yesenin Leningrad'da İngiltere Oteli'nde intihar eder. Yesenin, son şiiri; "Elveda dost, elveda"yı damarını açarak, kanıyla yazmıştı. Buna karşılık hemen bir şiir yazıp, okumaya başlar, fakat zamanın devrimcilerinden büyük tepki görür. Bu olaydan tam 5 yıl sonra; 37 yaşındayken 1930'da Lili Brik'i ve ailesini SSCB hükümetine emanet ettiğini belirten bir mektup bırakarak silahla intihar eder. Ölümünden sonra doğduğu köy olan Bağdadi'ye şairin adı verilir.
Thank you for visiting our website wich cover about Coğrafya. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.