Sagot :
Kahramanlarının olağanüstü eylemlerini coşkulu, törensel bir üslupla anlatan ve genellikle birkaç bölümden oluşan manzum yapıtlardır. Bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir. Yunanca "espos" sözcüğünden gelmektedir. Mitoloji, efsane, folklor ve tarihi öğeler içerir. Destanlar ve destansı öyküler ilkçağlardan beri dünyanın her yerinde gelenekleri sonraki kuşaklara aktarmak için kollektif olarak yaratılmış edebi biçimlerdir.
Destan
Eski çağların kahramanlık öykülerini, ulusların, tanrıların, yiğitlerin savaşlarını, başlarından geçen olayları, toplumun ortak düş gücüyle beslenerek dile getiren büyük manzum yapıtların adı.
Destanlar eskiçağ insanının inanışlarını, yaratılış, varoluş konularındaki düşüncelerini yansıttıkları gibi, toplumların geçmişlerine ilişkin bilgileri de içerirler. Destan kahramanlarının olağanüstülüğü, serüvenlerinin gerçekdışı nitelikler taşıması onların gerçeklerden kaynaklanmadığını göstermez. Nitekim sözlü gelenekte yaşar ve anlatılırken dinleyenlerce o toplumun geçmişteki tarihi olarak benimsenen destanlar, yazıya geçirildikten sonra da gerçekdışı nitelikler taşıdıkları bilinerek, ama toplumun geçmişiyle ilgili, geçmişini dile getiren yapıtlar olarak değerlendirilmişlerdir.
Bugün elimizde bulunan destanların yazıya geçiriliş tarihleri İ.Ö. 2000 yıllarına dek çıkarılabilmektedir. Sümer-Akad-Babil uygarlığının ürünü olan ve çiviyazısıyla pişmiş çamur tabletlere geçirilen Gılgamış Destanı, bilinenlerin en eskisidir. Destanın kahramanı Gılgamış, Uruk kentinin beyidir ve Gılgamış'ın serüvenleri destan türünün bütün ana özelliklerini taşır. Homeros'un İlyada ve Odissia destanlarının ise Atinalı tiran Peisistratos (ölümü İ.Ö. 527) döneminde yazıya geçirildiği sanılmaktadır. Yunan sitelerinin Troya (Truva) kentini ele geçirmek için giriştikleri savaşları konu alan İlyada ile Troya'nın yıkılışından sonra yurduna dönmek üzere yola çıkan İthake kralı Odisseas'nın (Odyseus) serüvenlerini anlatan Odissia destanları ise yazılı destan türünün en iyi örnekleri arasındadır.
Sözlü anlatıma dayanan destanlar, epik şiirin en yetkin örnekleri sayılmaktadır. Anlatım olarak şiirin seçilmesi, destanların kolayca ezberlenerek belleklerde kalmasını, kuşaktan kuşağa geçmesini sağlamıştır. Bu durum, başlangıçta bireysel bir yaratı olan destanların zaman içinde gelişip büyümesine, ayrıntılarla zenginleşmesine, anonim bir nitelik kazanmasına yol açmıştır. Ama hepsinin ortak yanı, ürünü oldukları çağın toplum düzenini yansıtmalarıdır. Destan kahramanları, toplumu yöneten kişiler ya da destana konu olan savaşlarda sivrilen kahramanlardır. Sözlü gelenekte oluşup gelişen destanların, toplumların tarihsel gelişim süreçlerinde yazının kültür aracı olarak kullanılmasıyla yazıya geçirildikleri görülmektedir. Bu, destanları yazıya geçirme denemeleri genellikle bir şair tarafından yeniden yazma ya da küçük değişikliklerle yazıya geçirme biçiminde gerçekleşmiştir.
Destan sözcüğü bir edebiyat türüne ad oluşunun yanı sıra Türkçede, Farsçadaki "Efsane ve mesel ve hikâyât-ı güzeştegân" anlamıyla 9., 11. yüzyıllardan başlayarak yazılı edebiyatın çeşitli türlerinde kullanılmıştır. Mesneviler, manzum ve mensur tarihler, manzum masallar, biyografik yapıtlar, kahramanlık öyküleri destan sözüyle nitelendiği gibi, kimi yapıtlarda ara başlıklarda (Yunus Emre, Risaletü'n-Nushiyye) ya da girişte (Mercimek Ahmet, Kabusname) destan sözünün geçtiği görülür. Destan sözcüğü, halk şiirinde de tür adı olarak kullanılmıştır. Yapı olarak koşmaya dayanan destanlar dörtlük sayısı, konu, anlatım ve ezgileri açısından koşmadan ayrılırlar. Elimizdeki destan örnekleri dörtlük sayısının sınırlandırılmadığını, destanın istenildiği kadar uzatılabileceğini göstermektedir.
Konu bakımından destanda temel öge, belirli bir olay, bir vak'adır: Savaş, deprem, salgın, yiğitlik olayları, eşkıyaların serüvenleri, güldürücü konular, toplumsal yergi ya da eleştiri, çevrede yankı uyandıran olaylar destan konuları arasındadır. Olay temel alındığı için de, destanın anlatımı öykülemeye dayanır. Bu nedenle öğreticilik destanın ana niteliklerinden biri olur. Ayrıca öteki halk şiiri türlerinde olduğu gibi, destanların da, destan ezgisi denilebilecek özel bir ezgiyle okundukları, yapı olarak koşmaya dayanmak ve hece ölçüsünün on birli kalıplarıyla yazılmakla birlikte, mâni türüne kayılarak sekizli kalıplarla söylendikleri de bilinmektedir.
Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/edebiyat/368880-destan-nedir.html#ixzz284IgzPYe
Thank you for visiting our website wich cover about Tarih. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.