Arkadadaşlar  klasik batı çalgısı gitar hakkında bilgi lütfen...



Sagot :

Gitar 13.yy’dan beri Avrupa’da kullanılan bir çalgı olmuştur. Ancak , soy bakımından burada yeterince açık bir kimliğe sahip değildir. İsmini büyük ihtimalle Yunanlılardan almıştır. Biraz geriye doğru gidildiğinde formal yönden “Gitara”ya bir hayli benzediği , ancak çok fazla değişim gösterdiği görülür. Araplarda ve İranlılarda “Sitar” adını almıştır. Geleneksel çalgılarla bağlantı kurulduğu zaman oval teknesi itibari ile “Tambur”a benzediği görülür. Bir yandan da “Guitarra Morisca” yı hatırlatan bu çalgı 143.yy’ın ikinci yarısında ilk kez Alfonso El Sabio‘nun minyatürlerinde Cantigas de Maria adı altında resimlenmiştir. Üzerinde uzun bir boyun ve anlaşılmaz bir tekne donanımı daire şeklindeki ön deliğin içinde yer almıştır. Aynı özellikleri “Guitarra Latina”da ve aynı formları da modern gitarda görmekteyiz. Bahsettiğimiz enstrüman İspanyol şair Juan Ruiz’de Hita (Libro de Amor) adlı eserinde “Guitarra Morisca”da olduğu gibi keskin ton ve çılgın seslerin bulunduğu çalgı diye bir bağlantı kurularak anlatılmıştır. Sadece aynı çalgıyı çalanlar , yani yorumcu kesim ilk kez 1349’da Normandiya’da görülmüştür. Gitarın değişik tipleri ve formları vardır , bu değişik tanımak gerekir. Örneğin bir enstrüman üzerinde çalışırken akort kulaklarının bağlantısı,sap kısmı için kullanılan ağaç gibi ayrıntıları az çok bilmek gerekmektedir. Bugünün gitarı kendisini bilinen gitar ışığı altında, ancak daha da gelişmiş olarak “Guitarra Latina” adı ile duyurmuştur. Bununla birlikte düz tekneli , garip saplı ilginç bir çalgı da karşımıza çıkabilir. Ayrıca dikkat edilmesi gereken , bir cins lut üzerinde dışarı ses veren bir delik bulunması ve özel bir bölümden çıkan bu bölüme bir takım tellerin sürgü eşik bağlantısı ile ses iletiyor olmasıdır. Gitarın modernleşmeye başlaması 1484’de Tine Toris ‘de olmuş ve “Hisponorum İnvento” adını almıştır. İspanyada Vihuela , İtalyada Viola ismini almıştır. Bunu takip eden yıllarda güneye doğru 1540’da Fransa’ya , sonra tamamen güneye ve batı Avrupaya kaymıştır. Bundan sonra gitar çıplak elle kullanılmaya başlanmış, sistemli hale gelmiştir. Böyle bir sistemi ilk kullananlardan birisi Karl Geiringer’dir. Gitar değişik ülkelerde değişik adlar almıştır. Bunlar:Gitara, Gitara Latina,Guiterre Latine, Guitarra Morisca, Guiterre Moresche, Guitarra Sracenica, Vihuleda de Penola, Guintarra, Qinterne, Lutina Guiterne, Kitarra, Chitara, Chitare, Guitarre,Gitarre... formolarak günümüz gitarı , belirli normlara sahiptir.


Rönesans (1347–1780) [değiştir]

Romen Diyojen'in katkılarıyla Belli başlı ilk bestelerin ortaya çıktığı (teksesli müzikten çoksesli müziğe geçilen) dönemdir. Müzik, kilise çevresinde gelişmiştir. Vokal müzikyaygındır (özellikle madrigaller). Bunun yanı sıra, basit çalgı toplulukları olan konsortlar için de müzikler yazılmıştır. Dönemin ünlü bestecileri Guillaume Dufay, Johannes Ockeghem,Giovanni Pierluigi da Palestrina ve Carlo Gesualdo'dur.

 eserlerini kapsamaktadir. Barok stilin Rönesans stilinden farkı, daha süslü bir anlatıma sahip olmasıdır. Dönemin en ünlü çalgısıklavsendir. Klavsen neredeyse her müzik çeşidinde kullanılıyordu (çoğu zaman arkaplanda olmak üzere). Dönemde vokal müziğin yanı sıra enstrümantal müzik de Orff, ilkel çağların müzikleri ve metinlerini yeniden canlandırıp modernize etmiştir. Ayrıca Türkiye'de çoksesli müziğin başlaması da bu döneme rastlar (Cemal Reşit Rey, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses). Günümüzde Krzysztof Penderecki, Arvo Pärt gibi besteciler de modern dönemi sürdürmektedirler. Klasik Batı Müziği çalgıları [değiştir] Yaylı çalgılar [değiştir]

Yaylı çalgılar bir orkestranın en önemli öğesidir. Yayla sürtündüğünde titreşen tellerden oluşan tahta çalgılardır. Diğer bir adı da "keman ailesi"dir.

Keman: Yaylı çalgıların en küçüğüdür. Soprano ses verir. Viyola: Kemandan biraz daha büyük, tınısı daha lirik bir çalgıdır. Alto ses verir. Çello (Viyolonsel): Sesi insan sesine en yakın olan çalgı olarak da bilinir. Bir ucu yere dayanarak çalınır. Tenor ses verir. Kontrbas (veya sadece Bas): Yaylı çalgılar arasında en büyük olanıdır (Boyu bir insan boyuna ulaşır). Bas ses verir. Klavsen: Klavyeli bir çalgıdır barok döneminin en önemli çalgısıdır.

Avrupa'da yaylı çalgılar "telli çalgılar" olarak adlandırılır ve böylece bu aileye arp (harp) da eklenir. Arp, çok sayıda tele ve pedala sahip olan bir çalgıdır ve telleri parmakla çekilerek titreştirilir. Keman ailesinin üyeleri de buna benzeyen bir biçimde çalınmaya müsaittir (pizzicato).

Üflemeli çalgılar [değiştir]

İçlerine üflenen nefes sayesinde titreşen çalgılardır. İki gruba ayrılırlar: Tahta üflemeliler ve Bakır üflemeliler. Bu gruplar çalgıların imal edildikleri maddeye göre ayrılmaz, çalışma stillerine göre ayrılır.

Flüt: üflemeli bir çalgı türüdür.İnsanları sakinleştirir. Çok ses olduğunda dengeyi bozar Klarnet: Tek kamışlı tahta üflemelidir. 19. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Hafif boğukça fakat parlak bir ses çıkarır. Orkestrada normal klarnetten daha kalın ses çıkaranbasklarinet de kullanılır. Saksofon: 20. yüzyıl klasik müzik eserlerinde yer alan (örneğin Ravel ve Gershwin'in eserlerinde) tek kamışlı tahta üflemelidir. Bir klarinet alt-türü de denebilir. Obua: Çift kamışlı tahta üflemelidir. Barok dönemden beri orkestraların en popüler çalgılarındandır. Keskin ve acıklı bir sesi vardır. Orkestralarda obuanın yanı sıra biraz daha kalın ses veren korangle (İngiliz kornosu) da kullanılır. Fagot: Çift kamışlı tahta üflemelidir. Gizemli ve kadifemsi bir sesi vardır. Orkestralarda fagotun yanı sıra, normal fagottan bir oktav daha kalın ses çıkarabilen kontrfagot da kullanılır. Trompet: Pistonlu bakır üflemelidir. Parlak ve coşkulu bir sesi vardır. Trombon: Sürgülü bakır üflemelidir. Trompetten daha kalın ses çıkarır. Sesi biraz daha soğuktur.iticidir. Korno: Pek çok yerinden bükülmüş çok uzun bir borudan oluşur. Dairesel bir şekle, boğuk bir sese sahiptir. Tuba: En kalın sesli bakır üflemelidir. Kornonun daha büyüğü sayılabilir. Pistonludur. Kormen: En ince ses çıkaran metal üflemeli çalgıdır.(1871) Vurmalı çalgılar (Perküsyon) [değiştir]

Tokmak, baget veya fırça gibi cisimlerle vurularak titreştirilen çalgılardır. Orkestranın en arkasında bulunurlar.

Timpani: Küçük orkestra davullarıdır. Yarım küre biçimindedirler. Çıkaracakları nota, derileri gerilerek ayarlanabilir. Zil: İki dairesel bakır levhadan oluşur, birbirlerine çarpılarak ses çıkartılır. Üçgen: Bir metal çubuğun üçgen şekli oluşturacak şekilde bükülmesiyle yapılır. Küçük bir sopayla vurularak kısa ama etkili bir çın sesi verir. Kastanyet: İspanyol kökenlidir. İki küçük tahta parçasından oluşur, bunların birbirine vurulmasıyla ses çıkarır. Çıngırak: Metalden yapılmış konik biçimli bir çalgıdır. İçinde yine metalden küçük bir tokmak asılıdır, çıngırak sallandıkça koninin iç yüzeyine çarparak ses verir. Tef: Yuvarlak bir tahta kasnağın bir veya iki yanına deriden bir örtü geçirilerek yapılır ve parmak vuruşlarıyla çalınır. Her vuruşta, kasnaktaki ince pirinçten 4-8 çift küçük zil tınlar. Trampet: Dairesel bir metal gövdenin iki tarafına gerilmiş deriden ve bir derinin hemen altındaki gerili kirişlerden oluşur. Bagetle vurulduğunda deriler kirişlerle titreşir ve güçlü, keskin bir pat sesi çıkar.