türkçe dersinden proje ve performans ödevim var.performans türkler bugüne kadar hangi alfabeleri kullanmışlardır.yeni türk alfabesının kabuledilmesi hakkında çalışma yapınız.?proje atatürk'ün anılarını resimli derleme yapınız? yardımcı olursanız sevinirim

Sagot :

Bilmiyorum ama hemen aratiricam cok uzgunum hemen aratiricam ve bilgilerndiricem

Türk Yazı Dilinin Tarihî Gelişmesi 

Eski Türkçe: Eski Türkçe devresi, Türk dilinin bilinen ilk devresidir, ana Türkçe devresidir. Türkçe'nin bütün yapısı bu devre ile izah edilir. Öncesi, Türkçe'nin karanlık devresi olup, Çuvaşça ve Yakutça ile, daha ileride Moğolca ile birleşir. 
Mîlâdî 8, 12 ve 13. asırlar arasında kullanılmıştır. Türk yazı dilinin ilk yazılı örnekleri olan Orhun Kitâbeleri, her ne kadar 8. asra ait olsa da bu kitâbelerdeki yazı dilinin, çok işlenmiş bir yazı dili olduğunu görmekteyiz. Bu sebeple Türk yazı dilinin başlangıcını çok daha öncelere, belki de miladî ilk asırlara götürmek mümkündür. 

Eski Türkçe devresi, Türklüğün müşterek bir yazı dili devresidir. Bu müşterek yazı dili devresinde kullanılan Türkçe, Kaşgar Türkçesi (Hakaniye Türkçesi) olup, Uygur yazısı ile yazıldığında Uygurca ismini de almaktadır. 

On ikinci ve on üçüncü asırlarda, Türkler, büyük kitleler hâlinde kuzeye ve batıya yayılmış; yeni kültür merkezleri meydana gelmiş; İslâm kültür ve medeniyeti, Türkler arasında yeni kavramlarıyla, yeni bir yazının kabulüyle yerleşmiştir. Ayrılan Türklük kolları, yeni kültür merkezleri etrafında kendi şîvelerine dayanan yeni yazı dillerini kullanır olmuşlardır. Böylece bu asırlarda Kuzey Doğu Türkçesi ve Batı Türkçesi meydana gelmiştir. 

Kuzey Türkçesi, Doğu Türkçesi: On üçüncü ve on dördüncü asırlarda da kullanılan Kuzey Doğu Türkçesi, 15. asırda Kuzey Türkçesi ve Doğu Türkçesi adıyla iki yazı diline ayrılır. Kuzey Türkçesi, Kıpçak Türkçesi'dir. Doğu Türkçesi (Çağatayca) de 15 ve 16. asırlarda en parlak devrini yaşayarak bugün modern Özbekçe olarak yazı dilini sürdürmektedir. 

Batı Türkçesi: On üçüncü asırda teşekkül etmeye başlamıştır. Selçuklular'dan itibaren, metinlerini bugüne kadar takip edebildiğimiz bir yazı dilidir. Hazar Denizinden Balkanlara kadar uzanan sahada yer alır. Esasını Oğuz şîvesi teşkil ettiği için, Oğuz Türkçesi (Oğuzca) de denir. 

Oğuzca, 17. asırda doğu ve batı Oğuzca dairelerine ayrılır. Doğu Oğuzcası, Azerî ve Doğu Anadolu sahasında, Batı Oğuzcası Osmanlı sahasında yer alır; ancak aralarında iki yazı dili olacak kadar bir fark mevcut değildir. Her ikisi de aynı şîveyi (konuşmayı) kullanır, bir yazı dilinin kardeş iki dairesidir. Ayrılık sebeplerini, Doğu Oğuzcasına bilhassa Kıpçak unsurlarının tesirinde ve bazı Moğol izlerinde aramalıdır. Kelime başında b- m, k-h, t-d, ilk hecede e-i değişmeleri, bazı fiil çekimleri gibi. 

Batı Türkçesi'nin gelişmesi: Batı Türkçesi, altı-yedi asırlık uzun hayatı içinde safhalar geçirir. İç yapısında kök ve eklerde bazı ses ve şekil değişmelerine uğrar. Bu, tabiî değişmesi ile ilgilidir. 

Gelişme 13. asırdan günümüze kadar gelen zaman boyunca, şu üç devreye ayrılabilir: 

1. Eski Anadolu Türkçesi, 

2. Osmanlı Türkçesi, 

3. Türkiye Türkçesi.