Kore Savaşı hakkında bilgi



Sagot :

 1950-1953 yılları arasında yapılan, Kuzey Kore ileGüney Kore arasındaki savaştır. Soğuk Savaş'ın ilk sıcak çatışması olmuştur. Savaş, ABD ve Müttefiklerinin, daha sonra da Çin Halk Cumhuriyeti'nin müdahelesiyle uluslararası bir boyut kazanmıştır. Kore Savaşı sonunda Kore'nin bölünmüşlüğü korunmuş ve bugüne kadar gelen birçok sorun miras kalmıştır. Savaş, 2007'de Güney Kore ve Kuzey Kore arasında imzalanan barış antlaşmasına değin kâğıt üzerinde devam etmiştir.

5 Haziran 1950 tarihinde, kuzey kore nin güney kore’ye saldırması ile başlayan savaş. ikinci dünya savaşı sonunda japonya tamamen teslim olunca kore yarımadasnın aşağı yukarı tam ortasından geçen 38’inci paralelin güneyini abd, kuzeyini de rusya işgal etti. Ruslar, kuzeyde komunist bir idare kurup çekilince, orada Kuzey Kore, güneyde de Güney Kore olmak üzere iki devlet ortaya çıktı. Rusya’nın gayreti ile, bu iki devletin birleşmesi önlendi ve 1948’de yapılan seçimlere Kuzey Kore katılmadı. Seçimlerin sonunda Güney Kore’de normal bir hükûmet kurulunca burada bulunan elli bin civârındaki Amerikan askeri yurtlarına döndü.

Daha önce başlayan sınır çatışmaları sonunda, 25 Haziran 1950’de Kuzey Kore ordusu, 38’inci paraleli geçerek GüneyKore topraklarını istilâya başladı. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Teşkilâtı toplanarak, üye devletlerin katılmaları ile meydana gelecek bir ordunun, derhal Güney Kore’nin yardımına gönderilmesine karar verdiler. ABD başta olmak üzere on beş devlet asker, beş devlet de para ve sağlık malzemesi yardımında bulundular. Kore’ye ABD, İngiltere, Türkiye, Yeni Zelanda, Belçika, Filipinler, Kanada, Yunanistan, Lüksemburg, Habeşistan, Avustralya, Fransa, Güney Afrika Birliği, Hollanda ile Kolombiya asker gönderdi. Kuzey Kore’ye Çinliler yardım edince savaş büyüdü. Üç seneden fazla süren savaş, çok sayıda insanın hayâtına mâl oldu ve dünyâ ekonomisine menfi yönden tesirli oldu. Temmuz 1953’te 38’inci paralel civârında mütâreke imzâlanarak savaşa son verildi. Bu barış antlaşmasına göre, 38’inci paralel sınır oluyor, arada 4 km’lik silahtan arınmış bir tampon bölge bırakılıyordu. Bu savaşta Birleşmiş Milletler ordusu, ölü, kayıp, yaralı esir olarak 450.000 kişi kaybetti. Komünistlerin kaybı ise 1.500.000’in üzerindeydi.

Türkiye, Kore Savaşına 17 Ekim 1950 târihinde General Tahsin Yazıcı komutasında 5090 kişilik bir tugay gönderdi. Katıldığı savaşlarda muhtelif vazîfeler alan Türk tugayı, büyük başarılar kazanarak, dünyânın takdirini topladı. Türk tugayı, Kore’de 900’den fazla şehit vermiş, 2000 kişi de yaralanmıştı. Şehitlerin defnedildiği önemli bir şehitlik Güney Kore’de bulunmaktadır. Değiştirme birliği hâlinde Kore’ye gönderilen subay, astsubay ve erlerimizin genel toplamı, 50.000 kişi civârındadır. 

Kore yarımadası 1945 agustosunda unda, rusya nın japonya'ya savaş ilan etmesiyle kuzeyde Rus istilasına uğramış ve 38'inci paralelden itibaren rusya ile abd tarafından geçici olarak ikiye bölünerek kuzey kore yaratılmıştır. Ruslar kuzeyde komünist bir idare kurup çekilmişler ve 1948'de Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti adını alan devlet ortaya çıkmıştır. Böylece, ilerde iki ülkenin birleştirilmesi kararı da askıda kalmıştır. İki ülke arasında 38. paralel boyunca çeşitli sınır çatışmaları başlamış ve 25 haziran 1950 tarihinde Kuzey Kore, Güney Kore'ye saldırıya geçmiştir.

Bu durumda, birleşmiş milletler bir karar alarak çok büyük kısmı ABD Kuvvetlerinden oluşan bir B.M. Kuvvetini Güney Kore'nin yardımına göndermiş, bu kuvvetler kuzeye doğru ilerleyerek Mançura'daki Çin sınırına yaklaşmışlardı. Çinliler de gönüllü kendi kuvvetleriyle Kuzey Kore'ye yardıma girişmişler, böylece savaş genişlemiş ve uzamıştır. B.M. Başkumandanı olan General Mac Arthur savaşın durması için bir ara Mançurya'ya atom bombası atılmasını önermiş ve bu yüzden görevinden alınmıştır. Daha sonra Temmuz 1953'de iki taraf arasında 38. paralel civarında mütareke imzalanmıştır.

Kore savaşı çok sayıda insan hayatına mal olmuş, dünya ekonomisine birçok maddenin fiyatını yükselterek önemli etkiler yapmıştır.

türkiyed'de 17 ekim 1950 tarihinde Kore'ye General tahsin yazıcı komutasında 5090 kişilik bir tugay çıkarmıştır. Çeşitli görevler alan Türk Tugayı Kore'de büyük başarı göstererek, dünyanın takdirini kazanmıştır (bkz. kunuri svası). Türk Tugayı Kore'de 900'den fazla şehit vermiş, 200 kişi de yara almıştır. Zamanla Türk Tugayının mevcudu indirilmiştir. Kore'de önemli bir Türk şehitliği vardır ve ankarada da 1973 'de şehitlerin hatırasına bir anıt yapılmıştır.

Kore savaşından tarafların kayıplarının durumu ise şöyledir: Güney Kore ordusu 141 bin ölü ve 43 bin kayıp, Birleşmiş Milletler kuvvetleri 36 bin ölü vermiş, karşı taraftan Kuzey Kore ordusu 295 bin ölü, komünist Çin ordusu da 184 bin ölü vermiştir. (Kore'de sivil halktan da her iki kesimde 3 milyon kişi kadar ölmüştür.)

İkinci Dünya Savaşından sonra Kore'nin bağımsız bir devlet olarak kurulmasını kabul eden Müttefik Devletler, Japonları Kore'den çıkarmak için 8 Eylül 1945'de Kore'ye asker çıkardılar. Fakat işe müdahale eden Sovyet Rusya 38. Enlem dairesini tabii sınır olarak kabul edince Kuzey ve Güney Kore Devletleri teşekkül etti. 

25 Haziran 1950'de Kuzey Koreliler, Güney Kore'ye hücum ederek işgale başladılar. Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, Kızıl Kore'nin bu saldırısını güvenliğin bozulması olarak vasıflandırdı. Ve üye devletleri saldırıyı püskürtmek üzere yardıma çağırdı. Elli üç millet prensip itibariyle Kore'ye yardımı kabul etti. Fakat yalnız on altı üye devletin kuvvetleri Kore Cumhuriyeti ordularıyla birlikte, Birleşmiş Milletlerin komutası altında saldıranlar ile çarpışmak üzere asker gönderdiler. 

Aradan birkaç ay geçmeden Çin askeri birliklerinin Birleşmiş Milletler kuvvetlerine karşı savaşa girdiği görüldü. 

1950'de başlayan Kore savaşı 1953'e kadar devam etti. 1953 yılında yapılan mütareke ile Kore'de silahlı çarpışma sona erdi. 

Birleşmiş Milletler üyelerinden olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti barışın dev***** yardım için 4500 kişilik, 141. Alaydan teşekkül eden Tugayı Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında Kore'ye gönderdi. Kore savaş alanında diğer on beş ulusun erleriyle omuz omuza savaşan Türk askeri, kahraman bir ulusun, kahraman evlatları olduklarını cihana bir daha gösterdiler.