Türk beşleri ile ilgili uzun ve ayrıntılı araştırma.



Sagot :

Türk Beşleri
Türk Beşleri gerek müzik öğrenimi aldıkları çevrelerden kaynaklanan üslup farklılıkları da göstermişlerdir.
Akses Ankara Devlet Opera ve Balesi genel müdürlüğü gibi görevlerde bu*lundu. 1971'de kendisine "devlet sanatçısı" unvanı verildi. Halen Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda kompozisyon pro*fesörüdür.
Alnar Hasan Ferit (1906-78)
Çok küçük yaşta kanun öğrenmeye başlayan Hasan Ferit Alnar 12 yaşındayken bir kanun virtüözü sayılıyordu. Darüttalim-i Musiki adlı dernek*teki çalışmalara kanunuyla katıldığı yıllarda kontrpuan ve füg dersleri aldı. Müzik uğruna mimarlık öğrenimini yarı*da bırakarak Viyana'ya gitti ve konservatu-varda Joseph Marx'ın sınıfında kompozisyon öğrenimi gördü. Viyana Devlet Müzik ve Görsel sanatlar Akademisi'nde ise orkestra şefliği derslerini izledi. Türkiye'ye dönünce İstanbul Belediye Konservatuvarı'nda (bu*günkü İstanbul Üniversitesi Devlet Konserva-tuvan) müzik tarihi öğretmenliğine ve Şehir Tiyatroları orkestra şefliğine atandı. 1936'da
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın şef yardımcılığına getirilen Alnar bir yandan da Ankara Devlet Konservatuvarı'nda ders ver*di. Orkestranın şefi Ernst Praetorius 1946'da ölünce Alnar onun yerini aldı. 1952-55 arasın*da Viyana'da kaldı ve çeşitli orkestraları yönetti. Yurda döndükten sonra bir süre Devlet Opera ve Balesi genel müdürlüğünde bulundu. Sonra yeniden Viyana'ya gitti. 1964'te Ankara' ya döndü ve zaman zaman Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nı yönetti.

Erkin Ulvi Cemal (1906-72)
Daha çocukken piyano öğrenmeye başlayan Ulvi Cemal Er*kin Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra devlet bursuyla Fransa'ya gönderildi. Paris Konservatuvarı'nda ve Müzik Öğretmen Okulu'nda (École normale de musique) öğre*nim gördü. Erkin 1930'da Türkiye'ye döndü ve Cumhuriyet döneminde kurulmuş ilk yük*sek dereceli müzik okulu olan Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde piyano ve armoni ders*leri vermeye başladı. 1936'da Ankara Devlet Konservatuvarı açılınca bu okulun öğretim kadrosuna katıldı ve 1949-51 arasında bu ku*rumun müdürlüğünü üstlendi. Daha sonra ölümüne kadar piyano yüksek bölümünde öğ*retmenlik ve bölüm başkanlığı yaptı. 1971'de "devlet sanatçısı" unvanını aldı.
Rey Cemal Reşit (1904-85)
Cemal Reşit Rey çok küçük yaştayken piyano öğrenmeye başladı. İlk bestesini yaptığında yedi yaşın*daydı. Ertesi yıl ailesi Paris'e yerleşince revüler ve ağabeyi Ekrem Reşit Rey'in librettoları üzerine birçok operet besteledi. 1982'de "devlet sanatçısı" unvanını aldı.
Gençlik yapıtlarında halk ezgilerinden Gabriel Faure'nin izlenimci anlayışıyla geleneksel ma*kam müziğimizi kaynaştırmıştır.
Başlıca yapıtları 
Sultan Cem (opera Ala*banda (1941) ve Aldırma (1942) ise revüle*ridir.
Saygun Ahmet Adnan (1907-91)
Ahmet Adnan Saygun ilk müzik derslerini aldığı İsmail Zühtü Bey'in önerisiyle piyano öğren*meye başladı. Kısa bir süre Hüseyin Saadettin Arel'den armoni dersleri aldı. Daha sonra kendi kendine kontrpuan çalıştı. Saygun 1925'te ilkokul müzik öğretmenliğine atandı; 1926'da ise bir sınavda başarı göstererek lise müzik öğretmenliğine yükseldi. 1928'de dev*let bursuyla gönderildiği Paris'te dönemin ünlü öğretmenlerinden Vincent d'Indy ve Eugène Borrel'in öğrencisi oldu. 1931'de Türkiye'ye dönünce Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde armoni ve kontrpuan dersleri vermeye başladı. 1936'da İstanbul Belediye Konservatuvarı'na geçti. O yıl Türkiye'ye gelen Béla Bartök ile birlikte Anadolu'da bir inceleme gezisine çıktı. Saygun 1946'da An*kara Devlet Konservatuvarı'nın kompozisyon ve modal müzik bölümlerinin başkanlığına getirildi. Kendisine 1971'de "devlet sanatçısı" unvanı verildi. 1973'ten sonra derslerini İstan*bul Devlet Konservaturvarı'nda (bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı) sürdürdü. Konservatuvarların da Yük*seköğretim Kurulu'na (YÖK) bağlanması üzerine 1985'te "profesör" unvanını aldı.