internet ve yayıncılık hakkında yazı



Sagot :

Yaklaşık 40 yıl önce internetin altyapısı oluşturmaya başlayanlar, internetin bu kadar gelişip, dünyayı adeta ele geçireceğini ve insanoğlunun internet ve dolayısıyla bilişim teknolojisi karşısında bu kadar aciz kalabileceğini hayal bile etmiyorlardı. Aslında atom bombası tecrübesini yaşayan insanoğlu, internetin de masumca başlayıp sonunda insanlığı yok edebilecek kadar tabiri caizse tehlikeli bir oyuncak haline geleceğini tahmin edip önlemlerini almalıydı. Şüphesiz, hemen her alanda olduğu gibi internet konusunda da hazırlıksız ve savunmasız yakalanan Türkiye’de internetin kullanılmaya başlamasından bugüne bir çok problemler yaşadı ve halen yaşamaya devam etmekte. Bu problemlere bir de teknolojiye yetişemeyen hukuk kuralları eklenince toplumsal düzenin temeli olan hukuk ve etik kurallarına karşı ihlaller de kaçınılmaz hale geldi. 


Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de internet yayıncılığı ya da internetin bir yayın aracı olarak kullanılması, Türk medya kuruluşlarının internet üzerinden kendi sitelerini kurması ile başlamıştır. Bununla birlikte internetin yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte zaman ve mekan sınırlarının kalkmasıyla internet yayıncılığına daha çok önem verilmeye başlanmıştır. Medya kuruluşlarının internet ortamına taşınması ve internette sayfa açmaları ile başlayan bu süreç, bir çok yayın siteleri ve portalları şeklinde gelişmiş ve adeta yeni bir medya türü oluşmuştur. 


Bu oluşumun temel nedeni, zamanında büyük maddi yatırımlarla kurulabilen medya kuruluşlarının sanal ortamda çok büyük maddi yatırım gerektirmeksizin kurulabilmesidir. Ayrıca, medya tüketicileri olarak vatandaşın da yazılı basın, radyo, televizyon, sinema gibi teknik zorunluluklarla sınırlı olduğu medya türleri yerine internet medyasına sadece bir bağlantı olanağı ile ulaşabilmesi yeterli olabilmektedir. Kısacası, hem yayıncı yani kaynak hem de tüketici yani hedef kitle açısından sonsuz bir özgürlük sunuyor havası oluşmuştur. Örneğin; son güncel gelişme olarak 306,5 milyon Dolara satılan bir televizyon kanalı yerine aynı miktardaki yatırım ile kurulabilecek sayısız internet haber portalına sahip olunabilmekte ve internetin özelliği olarak sınırsız ve belki de bu alanı cazip kılan en önemli unsur olarak “sansürsüz” olarak hedef kitleye ulaşılabilmektedir. Bunun sonucu olarak da dünyada yükselen yeni bir eğilim olarak, internet medyası kurmak tercih edilmekte hatta bilişim şirketleri televizyon, gazete yayıncısı şirketleri bünyelerine katmaktadır. Şu andaki haliyle bile diğer kitle iletişim araçlarının yerini büyük oranda almaya başlayan internet, gelişen teknolojisi ile ileride geleneksel medya için tam anlamıyla bir alternatif olacaktır. 


Sınırsızlık ve sansürsüzlük olguları ise bu alanda bir kargaşa ve kaos oluşturmakta ve geleneksel medyadaki etik ve hukuk kuralları hiçe sayılarak çok rahatlıkla ihlal edilmektedir. Yeni ve çok etkili bir kitle iletişim aracına dönüşen internet; kontrolsüz ve sahipsiz bir mecra olarak görülmekte, geleneksel kitle iletişim araçlarına oranla çok yönlü oluşu adeta her bir bilgisayarın aynı zamanda bir dağıtıcı yani yayın kaynağı oluşu, sınırsız (anonim) hedefe ulaşabilmesi, hızlılığı, kolay ulaşılabilirliği ve feed-back sürecinin hemen başlaması ile yarattığı cazibe sonucu, özel hayat başta olmak üzere kişilik hakları, şeref ve haysiyet, fikrî haklar gibi kişisel haklara saldırmakta ve kişiyi adeta savunmasız bırakmaktadır.