islamın doğdığu ortamda insan haklarının çiğnenmesi ile ilgili yazı veya konuşma

Sagot :

Bazı düşüncelerin insan haklarıyla çatışma ihtimalinin olması bir sorun değildir. Fakat geleneksel İslam’ın meşhur görüşlerinin ya da ittifaka ve karşılıklı anlaşmaya dayalı fikirlerinin insan haklarıyla çatışma ihtimali ciddi biçimde sorun teşkil etmektedir. İnsan hakları düşüncesi ve geleneksel İslam düşüncesi arasındaki çatışma sorunu fikirler alanından çok daha öteye gitmektedir. Çatışma, İslam hukuku konusunda uzmanların ya da ilahiyatçıların fikirleriyle sınırlı değildir; bu çatışma sünnet, Kur’an ve insan hakları düşüncesi arasındaki çatışma meselesidir. İnsan hakları fikriyle ilk kez muhatap olacak Müslümanlar, bu yeni misafir, zihinlerine adım attığında başa çıkmaları gerekecek olan epistemik karışıklığın ve derin çatışmaların farkında olmalıdırlar. “İnsan hakları” belirli epistemik ve felsefi temellere, karinelere ve insanoğlu hakkında belirli fikirlere dayanan bir düşüncedir. İnsan hakları düşüncesi, bu temelleri ve maddeleri kabul etmeden kabul edilemez. İnsanoğlunun insanlığından daha çok dine ve inançlara ya da insanlıklarından daha çok onların erkek ya da dişi olmalarına öncelik veren ya da kölelere sahip olmayı tanıyan bir kanun; evvela, belirli bir şekilde insanoğlunu ve evreni tanımlamış ve daha sonra da insanoğlu ve evren anlayışı temelinde haklar konusunda farklılıkları gündemine almıştır. Böylesi sonuçlara varmak, şüphesiz bu türden epistemolojik tutarlılık olmadan imkânsız olurdu. Farklı kanunları ve düşünceleri ele alırken, konuyla bağlantılı olan epistemolojik ilkelerden biri de, çelişkilerden kaçınma ilkesidir. İnsan aklı aynı anda hem çelişkili ve hem de çatışan önerileri kabul edemez. Bu yüzden insan hakları düşüncesinin, insan haklarına zıt olan ve onlarla çatışan öncüllere ve temellere dayanan kanunlarla yan yana olamayacağını söylemeye gerek yoktur.

http://www.islamiyazilar.com/ISLAM%E2%80%99DA_COCUK_EGITIMI%E2%80%A6.htm burdan bakabıırrsn