vucudumuza aldımız besin ve kolari ile yapılan iş ve enerji ile arasında ilişki vardır



Sagot :

ENERJİ VE KALORİ

Beslenmenin, bir düzen içinde gerçekleşmesi zorunludur. Beslenme düzeni, besin unsurlarının iyice tanınmasını, bu besin unsurlarını içeren yiyecek maddelerinin, vücut ihtiyaçlarım ve vücudun büyümesi ve gelişmesi için gerekli enerjiyi hangi oranda karşıladığı ve hangi ölçüde alınmalarının insan vücuduna yararh olacağı üzerinde durulmasını gerektirmektedir.

Beslenme düzeninde göz önünde bulundurulan önemli etkenlerden biri, yiyecek maddelerinin vücuda sağladığı enerjinin ölçülmesini sağlayan kalori kavramıdır. Yiyecek maddelerinin vücuda sağladığı kalori miktarı, yeterli ve dengeli beslenmenin düzenlenmesinde ve günlük yemek listelerinde yer verilecek yiyecek maddelerinin cins ve miktarının tespit edilmesinde önem taşır.

Vücut, aldığı besin maddelerini, fiziksel ve kimyasal değişikliklere uğratarak, harcanacak enerjiyi karşılayacak bir nitelik kazandırır. Vücut yapısının güç ve enerjisi, yiyecek maddeleri ile sağlanan ısıya bağlıdır. Vücut ısısı, yiyecek maddelerinde bulunan, protein, yağ, karbonhidrat ve madensel maddeler gibi besin unsurlarının, solunum yoluyla alınan oksijenin yanması sonucunda oluşur. Bu yanmadan doğan ısı, vücudumuzun çeşitli fiziksel ve kimyasal işlerini görmesine yardım edecek olan enerjiye çevrilir.

Yiyecek maddelerinin, vücut yapısına sağlamış olduğu güç. enerji birimi ya da bir ısı ölçüsü olan "kalori" ile değerlendirilir. Kalori, beslenme biliminde, yiyecek maddelerinin vücuda sağladığı gücü belirten bir beslenme ölçüsüdür. Besin maddelerinin sağladığı enerjiyi ölçen, ısı birimi kalori, bir gram suyun sıcaklığını, belirli bir atmosfer basıncında, bir derece yükselten enerji toplamıdır.

ENERJİ HARCANMASINDA ETKENLER

Vücudun enerji harcamasında etkili olan unsurlar şöyle özetlenebilir: 
• Büyüme ve gelişme devrelerinde, vücut daha fazla enerji harcar. Yaşlanma, büyümenin duraklaması, harcanan enerji miktarını azaltır. 
• Vücutta yağ miktarının azlığı, enerjinin daha fazla harcanmasını gerektirir. 
• Günlük uğraşıların çeşidi ve süresi ile oranlı olarak enerji harcaması değişir. Beden ve fikir uğraşılarının, harcanan enerji miktarında önemli etkileri vardır. Uğraşılar daha fazla enerji harcanmasına sebep olur. 
• İklim şartlarının değişikliği enerji ihtiyacını etkiler. Kalori ihtiyacı, ısı derecesinin düşüklüğü oranında fazlalaşır. 
• Hastalıkların iyileşme zamanlarında, hücre faaliyetleri fazlalaştığından enerji harcaması da fazlalaşır.

KALORİ İHTİYACI

Vücudun harcadığı enerji miktarı ve gerek duyduğu kalori, çeşitli uğraşıların ağırlığına ve süresine bağlıdır. Bir günde yapılan veya yapılacak işler ve bu işler için gereken süre önceden tahmin edilebilir. Gerekli kalori miktarı, o gün içinde yapılacak işlere göre hesaplanabilir. Yalnız, vücudun herhangi bir iş ya da etkinlik içinde olmadığı samanlarda da kaloriye ihtiyacı vardır. Uyku veya dinlenme sırasında vücut, iç organlarının çalışması ve diğer normal etkinlikler nedeniyle belirli bir enerji harcamaktadır. Solunum, kan dolaşımı gibi. Harcanması zorunlu olan bu gibi enerji için de kalori edinilmesine gerek vardır. Bu hallerde duyulan kalori ihtiyacı "normal kalori ihtiyacı"dır.

Kalori hesaplanmasında, vücudun normal kalori ihtiyacı ile yapılacak işlerde duyulacak kalori ihtiyacı birlikte düşünülmelidir. Günlük enerji harcanması ve kalori ihtiyacı belirli etkenler altındadır. Bu etkenler: 
•Yaş, 
• Cinsiyet 
• Vücut ağırlığı, 
• Fikir ve beden uğraşıları, 
• Çevre ve iklim koşulları, 
•Vücudun alınan yiyecek maddelerini kullanabilme gücüdür. Bu etkenlerin ayrı ayrı incelenmesinde yarar vardır:

YAŞ

İnsanların kalori ihtiyaçlarını, önce o insanın yaşı etkilemektedir. Yaş, canlıların dünyaya geldikleri andan, öldükleri ana kadar, geçirdikleri çeşitli değişmeleri anlatan bir kavramdır. Yaşlanma, gerçekte biyolojik bir olay olmakla birlikte, zaman ölçüsü ile ifade edilmektedir. İnsanlar çeşitli yaşlarda çeşitli uğraşlar içersindedir. Buna bağlı olarak, çeşitli yaşlarda harcanacak enerjiyi karşılayacak kalori miktarını bilmelidirler. Anne sütü emmeyen bir aylıktan bir yaşına kadar bebeklerin kalori ihtiyacı aşağıya çıkarılmıştır. Ortalama Ağırlık Kilo başına (Kg.) günlük kalori

Bir yaşından sonraki çocuklarda kalori ihtiyacı, harcanılan enerji yanında, büyümesi ve geüşmesi için gerekli kalori ile birlikte düşünülmelidir. Çeşitli yaşlarda, günlük kalori ihtiyacı, Uluslararası Gıda Örgütü tarafından şöyle tespit edilmiştir:

KALORİ İHTİYACI TABLOSU Yaş Erkek Kadın 0-1 1120 1120 1-3 1300 1300 4-6 1700 1700 7-9 2100 2100 10-12 2500 2400 13-15 3100 2600 16-19 3600 2400 20-29 3200 2300 30-39 3104 2331 40-49 3008 2162 50-.59 2768 1990 60-69 2526 1817 70-79 2208 1587 CİNSİYET

Erkeklerle kadınlar arasında, bedensel ve duygusal yönlerden bazı farklılıklar vardır. Bedensel farklılıklar, renk, tüy, boy, ses, cinsiyet bezleri gibi özelliklerde, duygusal farklılıklar ise güç ve enerji isteği gibi özelliklerde toplanmıştır. Cinsiyete bağlı farklılıklar, kadın ve erkeğin değişik kalori almalarım gerektirmektedir. Normal bir kadının günlük kalori ihtiyacı 2000-3000 kalori arasındadır. Ancak kadının bazı özel durumlarında kalori miktarı da değişir. Örnek: • Dinlenme anında 2000 • Çalışma sırasında 2400 • Ağır çalışmalarda 3000 •Gebelikte 2400 • Süt verme halinde 3000

Erkekler için alınması gerekli kalori miktarı ise, kadınlara oranla daha yüksektir. Yorulmadan çalışan erkekler 2400-2500, ağır işlerde çalışan erkekler ise 3000-4000 kaloriye ihtiyaç duyarlar.

 

ldığımız besinler vücudun davranışlarını önemli ölçüde etkiliyor. Protein, mutluluk hormonu olarak adlandırılan serotoninin üretimini azaltırken, yağlı gıdalar vücudun uykuya eğilimini artırıyor. Bu durumda ne yediğimizi bilmenin faydası var değil mi? 
Yediklerimizin ve içtiklerimizin neşeli veya depresif olmamız üzerinde etkili olduğunu biliyor muydunuz? Peki, uyanık olmak üzerindeki etkilerini...

Düşünce tarzımız ve hissettiklerimiz, birtakım kimyasal maddelerin etkisinde bulunuyor. Bunlar da beyin ve sinir sisteminin etkisinde. Anne ve babamızın bize hediye ettikleri genler sayesinde, biyokimyasal olarak her birimizin değişik özelliklere sahibiz.

Beyniniz sinirsel baskılara karşı çok esnek olabilir. Veya siz düzensiz bir hayat tarzını seviyor ve gündüz uykularını gece uykularına tercih ediyorsunuz. Belki de o kadar duyarlısınız ki, bir fincan kahve bile sizi olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Konuyla ilgili olarak Dr.Melisa Eczacıbaşı’nın görüşlerine başvurduk.

Dr. Melisa Eczacıbaşı üç mucize kimyasal maddeden söz ediyor. Beyindeki bu üç kimyasal madde düşündüklerimiz ve hissettiklerimizi etkiliyor. Bunlar, dopamin, norepinefrin ve seratonin...

Protein açısından zengin olan yiyecekler beyin için gerekli olan tyrosine aminoasitleri oluşturuyorlar. Proteinli yiyecekler yendiğinde tyrosinler faaliyete geçiyor ve uyanık kalmamızda önemli rol oynayan iki maddeye dönüşüyor.

Yalnızca karbonhidratlar tüketildiğinde ise triptofanların beyne etkisi ile beynin kimyasal sakinleştirici maddesi olan seratonin sayesinde vücut genel bir huzura ve sakinliğe kavuşuyor.

Karbonhidrat açısından zengin olan bir yemekle birlikte protein tükettiğimizde ise proteinin aminoasitleri sakinleştirici kimyasal maddelerin etkisini de bozabiliyor.

Basit denemeler yapın

Her gün yediklerinizin bir listesini yapın ve beyinsel, duygusal ve bedensel durumunuzu değerlendirin.

Bu programı 7 -14 gün boyunca sürdürün. Ta ki hangi yiyeceklerin sizi iyice uyanık tuttuğunu ve hangi yiyeceklerin üzerinizde sakinleştirici etkisi olduğunu anlayana dek.

Besinlerin davranışa etkileri

Protein içeren yiyecekler seratonin etkisini azaltıyor.

Eğer öğle yemeğinden sonra uykuya dalma gibi bir sorununuz varsa yağ içermeyen karbonhidrat ve düşük düzeylerde protein içeren yiyeceklerle beslenin.

Öğleden sonraki uykuya eğilim vücudumuzun biyolojik ritminin bir parçasıdır. Düşük karbonhidratlı yiyecekler ve az kafeinli yiyecekler sayesinde bununla savaşabilirsiniz.