ARKADAŞLAR BİR PERFORMANS ÖDEVİM VAR KONU KURANI KERİMDE HZ MUHAMMED NAASIL ANLATILIR 2 SAYFALIK YAZI İSTİYORUM ALAKASIZ ŞEY YAZMAYIN ŞİKAYET EDERİM İNTERNETTEN KOPYALA YAPIŞTIR OLUR AMA AÇIKLAYICI OLSUN KISA DEĞİL UZUNDA DEĞİL 2-3 SAFYA YAZI



Sagot :

KURAN-I KERİM’E GÖRE HZ. MUHAMMED (s.a.v.)

Hz. Muhammed’i bize en iyi şekilde tanıtabilecek kaynak Kuran’dır. Kuran’ı bize ulaştırıp, açıklayan Hz. Muhammed’dir. O’nu bize ulaştıran kişi hakkında en sahih bilgiye ulaşabileceğimiz kaynak yine Kuran’ın kendisidir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Muhammed’in beşer olması, Peygamber olması, Kur’an-ı Kerim’de bize açıklayan olması, uyarıcı olması, alemlere rahmet olması vb. bir çok özelliği zikredilmektedir. 

1-Hz. Muhammed Bir İnsandır

Allah’a ve kendine yabancılaşan insanları, doğru yola çağırmak için her seferinde Allah insanlara vahiy göndermiş ve onları doğru yola çağırmıştır. Vahye muhatap olan insanlara, vahyi ulaştıracak olanında insan olması ilahi bir yasadır. Bize mesajı ulaştıran Peygamberler bizim gibi insan değil de insan üstü bir varlık olsaydı, bizim o varlıkla ilişki kurabilme imkanımız asgari seviyeye inerdi. “Eğer yer yüzünde yürüyen ve nimetlerinden istifade eden melekler olsaydı, biz onlara elçi olarak gökten bir melek indirirdik” ayetinde de söylendiği gibi bizim dertlerimizden anlamayan, bizim gibi olmayan bir varlığın Peygamber olmasının hiçbir anlamı olmayacaktır.

Vahye muhatap olan insanların büyük kısmı , vahyin kendisiyle, getirdiği mesajla değil vahyi getirenin beşer olmasıyla ilgilenmiştir. Kuran’a baktığımız zaman helak olan bütün kavimlerin kendileri beşer olan Peygamberi değil, melek olan, beşeriyet üstü olan Peygamberi istediklerini görmekteyiz. Bu inkarcı psikolojisinin bir benzerini de Mekke Müşriklerinde görmek mümkündür. Mekke müşrikleri de diğer inkarcılar gibi Peygamberin büyük bir adam yada melek olması gerektiğini düşünmüşlerdi. Hz. Muhammed’in aralarında yaşayan en güvenilir insan olması bile bu düşüncelerini değiştirmemiştir. 

Mekke Müşrikleri “…Allah, bir insanımı elçi gönderdi?...” diye sormuşlardır. Bu soruya cevap olarak, Kuran-ı Kerim’de bir çok kereler Hz. Muhammed’in ve tüm Peygamberlerin beşer olduğu vurgulanmıştır. 

Allah (c.c.) Peygamber Efendimizden de “De ki” hitabıyla beşer olduğunu insanlara hatırlatmasını istemiştir. Ayette “De ki: Ben de yalnız sizin gibi bir insanım; ancak bana tanrınızın tek bir tanrı olduğu vahyolunuyor. Artık her kim rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine kullukta, hiç kimseyi ortak koşmasın.” buyurulmuştur. Hz. Muhammed’de her işinde bu hitabı aklında tutarak hareket etmiştir.

Yukarıdaki emre muhatap olan Hz. Muhammed’in kendiside bir çok kereler beşer olduğunu tekrarlamış, insanları bu konuda uyarmıştır. Hurmaların aşılanması olayından sonra şöyle demiştir: “Ben ancak bir beşerim, size dininizden bir şey emredersem alınız; ancak kendi kafamdan bir şeyi emredersem, ben de bir beşerim” 

Her insanın sahip olduğu özellikleri Hz. Muhammed’de üzerinde taşımıştır. O da her insan gibi üzülmüş, hata yapmış sevinmiş ağlamış ve her insanın akıbeti olan ölümü tatmıştır.Ayette “Muhammed yalnızca bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip gitmiştir. O, ölür veya öldürülürse topuklarınız üzerinde geri mi döneceksiniz?...” buyurularak Hz. Muhammed’in de öleceğine vurgu yapılmıştır. 

Her insan hata yapabileceği gibi Hz. Peygamber’de hata yapmıştır. Hatta bu hatalardan bazıları ayetle düzeltilmiş, O uyarılmıştır. Abese suresinin ilk ayetlerinde : “Surat astı ve yüz çevirdi, ona kör geldi diye. Sana kim söyleyecek? Belki de o arınacak; ya da hatırlayacak da, Hatırlatma kendisine yarar sağlayacak. O ki, kendisini yeterli görür, senin ilgilenmene karşın! Oysa arınmak istemesinden sana ne? Ve o ki, sana gelir, koşarak , çok korkarak; o zaman ondan uzaklaşıyorsun!” buyrulmaktadır. Bu ayetlerin iniş sebebi olarakta şu olay anlatılmaktadır. “Hz. Muhammed, Mekke’nin eşrafıyla ilgilenirken Ümmü Mektum isimli ama ona soru sormak için gelmiştir. Hz. Peygamber onun sorusuna cevap vermediği için buradaki tutumu eleştirilmektedir.” Bu olaydan sonra Hz. Muhammed Ümmü Mektum’u her gördüğünde ona “Gel ey Rabbimin kendisi yüzünden beni azarladığı adam” diye hitap edecektir. 

Hz. Peygamber bana “Allah’ın kulu ve elçisi” deyin buyurmuştur.. Kul olmasını öncelikle söylüyor olmasını dikkatli düşünmek gerekir. Buradan çıkarabileceğimiz bir şeyde Hz. Muhammed’inde tüm insanlar gibi Allah’a karşı kulluk sorumluluklarının olduğudur.

http://www.frmtr.com/din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi/858919-kuran-i-kerimde-hz-muhammed.html

BURADAN BAKABİLRSİN :)