h.z muhammed hangi yılda ve neden hicret etmiştir?

 



Sagot :

(MuhammetYiğit Farkıyla )


Hicri yılbaşı olarak kabul edilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) Mekke'den Medine'ye hicretinin 1425. yıldönümü bugün kutlanıyor. Hicri Takvim'e göre Muharrem ayının ilk gününün Yılbaşı olarak kabul edilmesi, Peygamber Efendimiz'in Mekke'den Medine'ye hicretinden 17 yıl sonra olmuştur. Hz.Ömer'in halifeliği zamanında toplanan istişare meclisinde, Hz.Ali'nin teklifi üzerine kabul edilen Hicri Takvim, o günden itibaren Müslümanlar tarafından kullanılmaya başlandı. Hicri yılın ilk gecesi, bugün idrak edilecek. Hicri yıl nedeniyle Bingöl Müftüsü Hasan Çağlar, bir mesaj yayınlattı. Çağlar'ın Hicri yılı anlatan mesajının tamamı şöyle 
"10 Ocak 2008 Perşembe günü hicri yılbaşı idrak edilecektir.
Hicri Takvim, Peygamber Efendimiz (s.a.v) in Mekke'den Medine'ye göç etme olayını tarih başlangıcı ve bu hadisenin vuku bulduğu Muharrem ayının birinci gününü Hicri Yılbaşı kabul eder.
"Hicret" genel anlamda dini sebeplerle bir yerden başka bir yere göçme anlamında kullanılan bir kelimedir. Özel'de ise, Hz.Muhamme'din ve Mekke'li Müslümanların Medine'ye göç etmelerini ifade eder.
Dünya ve İslam tarihi açısında çok önemli olan hicret hadisesini kısaca anlatalım.
Cehalet, Putperestlik, inançsızlık, adaletsizlik, ahlaksızlık, gayr-ı insani hayat ve her cephesiyle bunalımlar içinde kıvranan insanlık âlemini kurtarmak üzere Allah tarafından son peygamber olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v) İslam dinini tebliğ etmeye başladığı andan itibaren müşrik halk tarafından kendisine ve İslam'a karşı olumsuz tavır takınıldı. Halk İslam'ı redd etmekle kalmadılar, Hz. Muhammed'i alaya aldılar, O'na ve inananlara baskı uyguladılar. Hak din İslam Mekke'de yayılmaya başlaması ile birlikte baskılar, eziyet ve işkencelere dönüştü. Yasir ve Sümeyye gibi sahabiler işkence ile şehit edildiler. Yoğun baskı, şiddet, eziyet ve işkenceler neticesinde Resullulah'ın izni ile bir kısım sahabi önce Habeşistan'a göç etti. Mekke'de kalan peygamber ve sahabilere karşı eza, cefa ve baskılar arttı. Sosyal ve ekonomik ambargolar konuldu. Uygulanan ambargolar neticesinde, yiyecek bir şey bulamadıklarından zaman zaman bitki ve ağaç kabuklarını yeme mecburiyetinde kalacak karda kötü şartlarda var olma mücadelesini verdiler.
Ağır hakaretlere de maruz kalan ve böyle bir ortamda İslam'ı yayamayacağını anlayan Hz. Muhammed, Taif şehrine giderek yeni bir çevrede davasını anlatmayı denedi, ancak burada da çok sert tepki ile karşılaştı ve taş yağmuruna tutularak kan revan içersinde Mekke'ye dönmek mecburiyetinde kaldı. Bu arada Mekke dışındaki Akabe denilen yerde tanıştığı bazı Medineliler İslamiyet'e girdi ve İslamiyet Medine'de günden güne yayıldı.