son cıkan sendika yasası nedir ?



Sagot :

  Yeni “Sendikalar Yasası”nedir?(kapsamlı)

Çok uzun yıllardır varlığına karşı muhalefet yürütülen, 12 Eylül cuntası ürünü, 2821 sayılı “Sendikalar Yasası” ile 2822 sayılı “Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası”nın sonunda değiştirilmesine dair güçlü bir hava oluştu. Her ne kadar bu tazyik “mevcudu korumayı” en büyük erdem sayan “büyük” sendikalardan gelmedi ise de, ilerici, sosyalist sendikacıların uzun yıllardır gündeme getirdikleri eleştirilerin kısmen ete kemiğe büründürüleceği bir momente gelmiş gibi görünmekteyiz. Buna rağmen, taslağın son hâlinde yine bir hüsrana uğramamak için öncü işçilerimizin, emekçilerin ve emeğin kurtuluşunu dert edinen sendikacıların uyanık ve hazırlıklı olması gerekiyor.

İşçi sınıfının sermaye düzenini ortadan kaldırmak için yürüttüğü mücadelesindeki en önemli araçlarından biri, sendikalardır. Bu nedenle, burjuva devlet yapısı sendikaların özgürce çalışmasının önüne olmadık engeller çıkartmakta mahirleşmiştir. Bizim ülkemizde de, sendikaların çalışmasını alabildiğine zorlaştırmak, işçilerin özgür iradelerini kullanmalarını engellemek için çeşitli yol ve yöntemler kullanılmaktadır. Bu engellerden en önemlisi, yasalar aracılığıyla çalışma hayatının kompartımanlara ayrılmasıdır. Bu türden bir ayrıştırmanın yolu da işçi sınıfının elindeki sendikanın, toplu sözleşmenin ve grevin birbirinden kopuk hâle dönüştürülmesi veya aralarındaki bağların zayıflatılmasıdır. Sendikaların kurulması ve yaşatılması, toplu sözleşme imzalama yetkisi ve işi derhâl durdurma hakkı birbirinden ayrılmaz bir bütün olmalıdır. Fakat, böylesi bir durum işçilerin sermaye karşısındaki mücadele gücünü arttırmayı sağlayacağı için, normalde yekpare olması gereken bu organizma, paramparça hâle getirilmiştir. Türkiye’de grevsiz, toplu sözleşmesiz ilk sendika yasasının çıktığı 1947 yılında da durum bu idi. Grev ve toplu sözleşme hakkı alınan 1963 yılından beri ise, “sendikaların çalışma kuralları” ayrı, “grev ile toplu sözleşme düzeni” ayrı yasalarla tanımlanmıştır.