Etkili bir iletişimin sağlanabilmesi için gerekli etkenler nelerdir?



Sagot :

alıntıdır.......

1.3. Etkili İletişim
Her dönemde ve ortamda organize olmanın ve işleri yoluna koymanın en önemli
unsurlarından biri, yaygın ve etkili iletişim sağlayabilme yeteneğidir. Etkili iletişim, bir
zaman yönetimi unsurudur. İletişimde yeteri derecede açık olunursa, iletilmek istenen mesaj,
etkin bir biçimde, alıcıya ulaşmış olur. İletişimi zayıf olanlar, sürekli olarak karışıklığa neden
olurlar.
Toplum yaşamı iletişimle daha güzel hale getirilir. Birey, grup ya da toplumların
kendi aralarında kurdukları çeşitli ilişkileri düzenleyen kuralları, mevkileri gereğince tanıyıp
onlara uygun davranışta bulunabilmeleri, kendi aralarında etkin bir iletişimin bulunmasına
bağlıdır. Etkin iletişimin aşamaları şunlardır:

 Hedefi bilgilendirmek
 Hedefin tutum ve davranışlarını değiştirmek
 Hedefin tutum ve davranışlarını devam ettirmek
İletişim sürecimizin etkin iletişim olmasını isteriz. Etkin iletişim sonucunda hedef
üzerinde şu üç ana iletişim etkisinin oluştuğu görülür:
 Hedefin bilgi düzeyinde ortaya çıkan değişme
 Hedefin tutum ve davranışlarında görülen değişme
 Hedefin açık davranışlarında görülen değişme
 Bir iletişim etkinliğinin beş temel amacı vardır;
 İletilecek mesajın kodlanması ve iletilmesi
 Mesajın kodunun çözülmesi ve filtre edilmesi
 Mesajın algılanması ve değerlendirilmesi
 Mesajın kabul edilmesi
 Mesaj doğrultusunda alıcının harekete geçmesi
Yukarıda sayılan unsurlar dikkate alındığında, iletişimin asıl amacının kaynağın
gönderdiği mesajın, alıcı tarafından kodunun çözülüp algılanması değil, mesajın içeriği
doğrultusunda alıcının mesaja göre olumlu geri bildirimde bulunmasını sağlamaktır.

Toplumsal barış ve huzurun sağlanmasında kişiler arası iletişim çok önemli bir yer tutmaktadır.
 
İletişim, kişiler arasında yer alan düşünce ve uygun alışverişi dile getiren bir etkinliktir.
 
Uygun iletişim yöntemini benimseme ve bunu doğru olarak kullanma hem kişisel ilişkilerde, hem toplumsal yaşamda çok önemlidir.
 
Etkili iletişim yöntemini benimsemek ve bunu ilişkilerimizde doğru olarak kullanabilmek için iletişim engellerini bilmekte yarar vardır. İnsanlar arası etkileşim ve olumlu iletişimi engelleyen etmenleri şöyle sıralayabiliriz:
 
Kendi düşünce ve fikirlerimizi tek doğru olarak benimsemek, başkalarının fikir, düşünce ve duygularını önemsememek ve saygı göstermemek. İnsanların birbirleriyle yaptıkları iletişimde, televizyondaki tartışma programlarında bunu görmek mümkündür. Bir çok insanın kendi fikirlerini tek doğru olarak anlattığını, karşısındaki insanın fikir ve düşüncelerine değer vermediğini saygı göstermediğini görmekteyiz. Böyle bir durumda ise kişiler arasında olumlu ve etkili iletişimden söz edilemez.
 
Karşımızdaki kişi ya da kişileri sürekli yargılamak, eleştirmek ve suçlamak da iletişimimizi engeller. Bu tür iletiler sonunda kişilerin kendilerini anlaşılmamış, itilmiş, haksızlığa uğramış, daha çaresiz hissederler, karşılığında ise iletişimi keserler.
 
İfadelerimizde emir verme, yönlendirme eğiliminde olmak, insan davranışlarının kabul edilmez olduğu tutum ve davranışları benimsemek de iletişimin kesilmesine neden olabilir.
 
Karşımızdaki insanın iletişim tarzını bilmemek, sürekli konuşmalarımızda ahlak dersi veren, nasihat eden ifadeler kullanmak. Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, konuyu saptırmak da olumlu iletişim sürdürmemizi engeller. Böyle iletiler yüzünden insan onunla ilgilenilmediğine, duygularına saygı gösterilmediğine belki de dışlanıldığı düşüncesine kapılır.
 
Uygun iletişim yöntemini benimsemek, bunu doğru olarak kullanabilmek için de etkili iletişim yolları şunlardır:
 
Karşı tarafın anlaması istenilen konu hakkında çok açık fikir sahibi olmak, kendimizin ve karşımızdaki kişinin iletişim tarzını bilmek gerekir. Verilecek mesajın dinleyene anlamlı olması için dinleyen tarafın lisan ve terimleri kullanılmalıdır. Eğer mesaj, dinleyen tarafından alınmaz ve anlamlı olmazsa iletişimden söz edilemez.
 
Kendimizi dinleyen tarafın yerine koyup, söyleyeceklerimizi o kişiye göre ayarlamalıyız. Karşımızdaki insana değer vermeliyiz. O zaman mesajlarımızı daha rahat iletebiliriz, dinleyen de mesajı alma gayreti gösterir.
 
Fikirlerimizi mümkün olan en basit terimlerle ifade etmeliyiz. Gerekli yerlerde tekrarlar kullanmalıyız.
 
Rahatsız edici gürültüleri ortadan kaldırmalı veya azaltmalıyız. Gürültülü bir ortamda sağlıklı bir iletişim kurmak mümkün değildir.
 
Açık ve anlamlı olabilmek için her türlü iletişim imkanını kullanmak gerekir. (Beden duruşu, yüz ifadesi, göz bakışı, el ve beden hareketleri, ses tonları.) Düzeltici geri iletimlerde açık ve duyarlı olmalıyız.
 
En önemlisi insanlar arası olumlu iletişimin sağlanabilmesi için; karşılıklı saygı ve hoşgörü, fikirlere tek yönlü değil, çok yönlü bakabilmek ve karşımızdaki insana değer vermek gereklidir. Yunus Emre’nin "Yaradılanı severim yaratandan ötürü" sözünü yaşantımızda davranışlarımıza yansıtmalıyız.
 
Ayrıca iletişimde sakin olmak, duygularımıza kapılmamak ve aceleci davranmamak çok önemlidir. Böyle davranmazsak etkili iletişim olmaz. Bu konuda nasıl davranılması gerektiğini Peygamber Efendimiz şu hadis-i şerifi ile belirtmiştir: "Öğretiniz, kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, içinizden biri öfkelendiği zaman sussun."
 
Her insan kendi sorumluluğunun bilincinde, duygu ve düşüncelerinde samimi olur, başkalarına karşı da saygılı olursa, insanlar arası iletişim daha sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir. Ancak insan bencil, erdemli davranışlardan uzak, sadece kendini düşünen, başkalarına saygısız ve değer vermeyen tutum ve davranışlar içinde olursa, iletişimden söz etmek mümkün değildir.