fenikelilerin deniz ticareti ile ilgilenmeleri kültürel yaşamlarını nasıl etkilemiştir



Sagot :

alıntıdır....

Fenikeliler





Suriye ve bugünkü Lübnan kıyılarına yerleşmiş olan İlkçağ halkıdır. Milattan önce III. binyılda Akdeniz'in doğu kıyısına yerleşen Fenikeliler, buğday ve zeytinyağı üreten mükemmel çiftçilerdi. Kurdukları şehirler (Sur, Sidon, Biblos, Ugarit), zamanla büyük limanlara dönüşmüştü. Yaşadıkları dar kıyı şeridinden denize yönelmişler, gemiler yaparak serüvenlere atılmışlardı.

Gemici ve Tacirler

Fenikeliler astronomi bilgilerinden yararlanarak, üç yüzyıl boyunca Akdeniz'i enine boyuna dolaştılar, Kıbrıs'ta (orada bakır buldular), Girit'te, Sicilya ve Sardinya'da ticari koloniler kurdular. İspanya'ya kadar gittiler, Cebelitarık Boğazı'ndan aşıp Fas'a, hattâ Kamerun'a vardılar. M. Ö. IX. yy.da hızla gelişerek, Roma'ya rakip olacak Kartaca şehrini de Fenikeliler kurdular.

İşlenmiş bronzu, fildişini, seramiği, doğu camını ve özellikle lal renginde bir deniz kabuklusundan elde edilen boyayla boyanmış kumaşları her yörede tanıttılar. Siteleri çok zengin oldu, ama aynı krallar tarafından yönetilen bu siteler, birleşmeyi bilemediler ve M.Ö. VI. yy.da Perslere boyun eğmek zorunda kaldılar.

Fenikelilerin dini Yunan ve Roma inanışlarını, tapınışlarını etkiledi. Fenikeliler, tanrı Baal'e genç çocukları kurban eder, böylelikle denizlerde onun himayesini sağlamağa çalışırlardı. Güzel tapınaklar yapar, heykel yontar ve kuyumculuğu iyi bilirlerdi. Batılılara çok şey öğretmişler, özellikle alfabeyi de onlar icat etmişlerdi.

Fenike Dini

Doğa güçlerine, Bereket Tanrıçası Aştart'a, Dağlar Tanrısı Hodad'a, Gök Tanrısı Baal'e, vahşi bir yerde veya açıkhava tapmağında tanınırlardı Dikili bir taş, bir kazık veya bir ağaçla temsil edilen ilâhlara bazen bir çocuk kurban ederlerdi.

 

(Solda) Bereket ve Analık Tanrıçası Aştart'ı tasvir eden, oyma fildişi bir kabartma. Louvre Müzesi, Paris.

(Sağda) Fenikelilerde kuyumculuk sanatı: «Biblon Hazinesi»nden yer yer altın varakla kaplanmış, bronz heykelcikler (M.Ö. XVII. yy.). Beyrut Müzesi.



Biblos sitesinin yıkıntıları. Önemli bir dini merkez olan Biblos, aynı zamanda Lübnan'ın kerestesini ve Kafkasya'nın bakırını ihraç eden büyük bir ticaret kentiydi.          22-01-2009 #3 (mesaj-linki) GLAMOUR GİRL Walla.bnm ki orijinal bnm ansiklopedimden,bir teşşekkürü hakederim haaaa.

Fenikeliler

eskiçağ'da suriye ve lübnan'ın akdeniz kıyılarına yerleşen sami ırkından bir topluluktur. nereden geldikleri bilinememektedir. geçinmenin yolunu deniz ticaretinde buldular. mısırlılarla yakın ilişkiler kurarak onlara gemi malzemesi vs. sattılar. fakat bir türlü birlik kuramadılar.
fenikeliler aslında kendilerine ''kıyı kenanileri'' veya bağlı oldukları şehirlere göre sidonlu, tirli diyorlardı. onlara fenikeliler ismini veren yunanlar oldu.
bin yılın başlarında mısırlıların egemenliğine girdiler.belki de ilk çok uluslu şirket tabirinin yakıştırılması gereken topluluk. akdeniz'in her önemli ticaret merkezinde bir postları bulunurdu, buralar güvenliydi ve fenikeliler güvenliğini sağlayabiliyorlardı. bu postlar arasında kurulan ağ ise deniz üzerinden görünmez çizgilere sahipti, o yüzden de kimse tahrip edemiyordu. * 
Eskiçağ'da günümüzdeki Suriye kıyılarında yaşayan Sami kökenli bir halktır Fenikeliler. M.Ö. II. binyılın sonundaki savaşlardan sonra sağ kalan kalanların soyundan gelen Fenikeliler, günümüzde Akka'dan Cebeli'ye kadar uzanan dar kıyı şeridinde, başlıcaları Arados, Bybios, Sayda (Sidon), Sur (Tir), Beryhos ve Ugarit olan birçok kent kurup, ünlü erguvan rengi boya, cam, sedir yünü, şarap, silah, metal ve fildişi elsanatları ürünlerinin ticaretiyle zenginleştiler. Lübnan dağları tarafından birbirinden ayrılmış küçük site devletlerin oluşturduğu Fenike Birliği, hiçbir zaman siyasal bakımdan güçlü olamadı. Kentler kısa aralıklarla bağımsız yaşadılarsa da, genellikle büyük komşularına yıllık vergi ödemek zorunda kaldılar. Başlangıçta Mısır'ın egemenliğine girip, 350 yıl kadar oldukça bakımsız yaşadıktan sonra M.Ö.860'a doğru Asur'un, M.Ö.612'deYeni Babil İmparatorluğu'nun M.Ö.539'da Perslerin, M.Ö.333'te Büyük İskender'in ve Seleflilerin, M.Ö.64'te de Roma'nın egemenliğini kabul etmek zorunda kaldılar.Bu arada, M.Ö. l. binyıl başlangıcında, Akdeniz'de ticaret ilişkilerim İspanya ve Akdeniz'e kadar genişletip, Tunus kıyısındaki Kartaca'da, Cebelitarık boğazının ötesindeki Cadiz'de, vb. sömürgeler kurdular (M.Ö.800). Böylece Akdeniz'i Suriye kıyılarından Cebelitarık'a kadar uzanan Eskiçağ'ın en büyük deniz ticaret alanı haline getirdiler. Ticaret zenginliklerine paralel olarak, Eski Mısır, Anadolu, Eski Yunanistan ve Mezopotamya kültürlerinin bir karışımı olan parlak bir uygarlık geliştirdiler.M.Ö. II. binyılda oluşturulan Fenike abecesi yaklaşık M.Ö.800'e doğru Yunanlılar tarafından benimsenip, daha sonra Roma yoluyla da Batı Avrupa'ya geçerek, günümüzdeki Latin abecesinin temelini oluşturdu.



Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/213643-fenikeliler-hakkinda-bilgi-verir-misiniz.html#ixzz2D8Lw7wz6

Denizcilik ve ticaret faaliyetleriyle gelişme gösteren Fenikeliler Doğu lve Ön Asya uygarlıklarındaki gelişmeleri Batıya taşıyarak kültürler arası etkileşimi sağlamışlardır.