Kelime vurgusu nedir ???



Sagot :

Kelimedeki hangi hecenin diğerlerinden daha şiddetli vurgu taşıdığını gösterir. Türkçede kelimelerin genellikle son hecesi vurguludur. Yapım ekleriyle kelime genişletildikçe vurgu son heceye kayar: anne, durak, konut, sözlük; düşüncesizlikçekingen. 
Türkçenin bu genel vurgu sistemine uymayan, vurgusu son hecede olmayan kelimeler de vardır. Bunlardan başlıcaları aşağıda sıralanmıştır:
· Yer adlarında ve coğrafî adlarda vurgu genellikle ilk hecede olur. Yer adlarından yabancı olanların Türkçe söylenişinde ise vurgu, sondaki heceden öndeki hecelere doğru geçer: Ankara, Kayseri,Erzurum, Türkiye, Asya, Avrupa; Almanya, İngiltere, nih. 
-istan ile biten adlarda (ve yer adlarında) vurgu sondadır:Gülistan;Türkistan, Hindistan, Yunanistan, Kazakistan. 
· Zarfların çoğu: ahmakça, ansızın, artık, ayrıca, belki, demin,gayet, lâ, hatta, iyice, kurnazca, öğleyin, önce, sonra,şimdi, şöyle, yalnız, yarın, yine, zorla. 
· Ünlem ve ünlem olarak kullanılan adlarla hitaplarda vurgu ilk heceye geçer: acaba, aferin, arkadaş!, Aslan!, baba!,beyefendi!, elbette, evet, garson!, ler!, haydi, hayır, işte,Mehmet!, peki, yahu. 
· Dil adları: Almanca, Arapça, Farsça, Rusça, Türkçe. 
· Küçültme eki almış bazı sıfatlar: alçacık, azıcık, daracık, incecik,sacık, çücük, ufacık, yumuşacık. 
· (Geniş zaman çekimi dışında) -ma, -me olumsuzluk eki almış fiiller: aldatmadılar, gitmemek, istemeyecek, kalkmıyor, konuşmamak, oturmayacaklar, uyumayın. 
· Yukarıdaki maddelere girmeyen bazı kelimeler: anne, banka, çekirge, görümce, karınca, masa, posta, radyo, teyze, yenge. 
· Birleşik kelimelerden bazıları: bugün, biraz, birçok, onbaşı, başçavuş, cumartesi, ayakkabı, kahverengi. 
Bu kelimelere vurgulu ek geldiği zaman da (vurgu, kelime tabanının son hecesinde olmadıkça) vurgunun yeri değişmez:annelik, Almancadan, Ankara’da, Bolu’dan, karıncaya, masayı, önceki, radyoda, Türkçenin, yarınki. 
Çekim eki almış kelimelerde vurgu çoğunlukla çekim eki üzerindedir. Vurgusuz bazı çekim ekleri ise vurguyu kendilerinden önceki heceye atarlar. Vurguyu önceki heceye atan vurgusuz çekim ekleri aşağıda sıralanmıştır: 
· -n vasıta hâli eki: baharın, zün, kışın, yazın. 
· -la / -le eki: atla, babamla, bıçakla, çocukla, kalemle. 
· -ca / -ce ve bunun genişlemiş şekli –casına / -cesine eki: açıkça, bence, güzelce, onca, yüzlerce; alçakçasına, aptalcasına, delicesine. 
· Soru eki: bildi mi?, öğrenecekler mi? sevecek misiniz?; Ankara mı?, güzel mi?, kitap mı? 
· -dir eki: akıllıdır, bilmiştir, gelecektir, geniştir, kısadır. 
· Kişi ekleri (Birinci ve üçüncü kişi emir ekleri dışında): geleceğim, görmeliyim, güzelsin, kalkın, kalşsınız, oturunuz, yazarım, yazasın, yorgunum. 
· -yor şimdiki zaman eki: ayor, güyor, okuyor. 
· Birleşik çekimlerde kullanılan hikâye (-di), rivayet (-miş) ve şart (-sa) ekleri: başlardı, çalışırsak, gidermiş, giderse okurdum. 
-ken, -madan / -meden gibi bazı zarf-fiil ekleri de vurgusuzdur: almadan, başlarken, durmadan, giderken, uyumuşken, yazacakken. 
-ınca ve -dıkça zarf-fiil eklerinde vurgu son hecede değildir: gittikçe, görünce, satınca, okudukça. 
Dilin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olan vurgu, yanlış hecede yapılırsa anlam karışıklığı ortaya çıkar. Yalnız kelimesininyanlız şeklinde söylenmesi nasıl bir dil yanlışıysa, meselâ okuyan kelimesinin ilk hecesinin vurgulu söylenmesi de aynı derecede önemli, bir dil yanlışıdır. Başka millete mensup insanlardan Türkçeyi yeni öğrenenlerin Türkçedeki vurguları kendi dillerindeki gibi vurgulamalarında ve vurgunun yer değiştirmesiyle anlamlarını veya türlerini değiştiren kelimelerde bu durum açıkça görünür: 
bebek: küçük çocuk Bebek: İstanbul'da bir semt 
kurtuluş: kurtulma, istiklâl Kurtuluş: Ankara'da bir semt 
kartal: bir kuş Kartal: İstanbul'da bir semt 
bayat: taze olmayan Bayat: Oğuzların bir boyu 
garson : isimGarson!: Hitap, ünlem 
yalnız: sıfat veya zarf yalnız: bağlama edatı 
okuma: kıraat okuma: okumamaktan emir 
bıçakla: bıça klamaktan emir bıçakla: bıçak ile 
Türkçede asıl vurgu yanında ikinci derecede bir kelime vurgusu daha vardır: Kelimenin asıl vurgusu sonda ise, ikinci derecedeki vurgu ilk hecede; asıl vurgu ilk hecede ise, ikinci derecedeki vurgu son hecede bulunur: annemin, babamın,deminki,evdeki, Kurtuluş. 
Türkçede vurgu bakımından en zayıf hece, orta hecedir.

Türkçe kelimelerde vurgu durumu şöyledir:

1. Türkçede kelime ne olursa olsun, bütün hitaplarda vurgu daima ilk hecede bulunur: arkadaş, dağlar, kumandan, Atatürk gibi seslenmelerde vurgu daima ilk hecede bulunur ve kuvvetlidir. Kelimenin asıl normal vurgusu sonda da olsa hitapta  mutlaka başa alınır: Örümcek.

2. Türkçede orta hece ve heceler vurgusuzdur.

3. Türkçede vurgu esas itibarıyla ya son hecede veya ilk hecede bulunur. Vurgu  son hecede ise başta, ilk hecede ise sonda ikinci derecede bir vurgu bulunur.

4. Türkçede umumi olarak, kelimelerin en büyük kısmında vurgu son hecededir: yatırım, açık, çekingen kelimelerinde vurgu sondadır.

5. Buna mukabil yer adlarında, bütün coğrafi isimlerde vurgu ilk hecede olur: Ankara, Kurtuluş, İsveç, Avrupa gibi kelimelerde vurgu ilk hecededir.

6. Yalnız -istan eki ile biten coğrafi isimlerde vurgu yine sona alınır: Özbekistan, Türkmenistan, Bulgaristan gibi kelimelerde vurgu son hecededir.

7. Sonu -ya ile biten yer adlarında vurgu sondan bir evvelki hecede bulunur: Sakarya, Mudanya, Almanya. Sonu a ve e ile biten yer adları da böyle istisnalar görülür: İngiltere, Ukrayna gibi kelimelerde vurgu sondan bir önceki hecededir.

8. Türkçede henüz tam benimsenmiş, üzerinde az zaman geçmiş yabancı isimlerde ve kelimelerde vurgu ilk hecede bulunur: Hitler, banka, radyo, posta gibi kelimelerde vurgu ilk hecededir.

9. Türkçede çok yerleşmiş yabancı asıllı isimlerde vurgu son hecede bulunur: İsmail, Ömer, Mehmet gibi.

10. Türkçede bazı ekler vurgusuzdur ve vurguyu önlerindeki heceye atarlar. Meselauyuma, insanca, kalkmadan kelimelerinde vurgu ma, ca, madan eklerinde önceki hecededir.