doğru okuma nasıl yapılır ?



Sagot :

Bismihi Subhanehu..

 

 ALLAH'a hamd, Peygamber efendimiz s.a.v efendimize ve Sair Enbiya'ya Salat-u Selam olsun..

 

 Nasıl ve Ne okumalıyız ? Aslında sorunumuza sebep teşkil eden amillerden biriside bu (kanaatimizice). Doğru okuma ve anlama..

 

 Her türlü bilgiyi , her türlü okuyucunun kullanımına açmak en başta bilginin kendisinden bekleneni yapmasına engel teşkil eder. Kimi okuyalım , Ne okuyalım ? soruları bizim geçmişimiz de sorulan sorulardan değildi. Bugün ise bu neviden soruların oldukça muhatabı oluyoruz. Okuma ve anlama bir ilimdir ve herşeyden evvel sistem işidir.

 

 Günümüzde birey, "bilgi toplumu"nu oluşturma gerekçesiyle biteviye okumaya teşvik edildiği halde –kimin neyi okuması gerektiğine karar verecek ve "bilgi" adına dolaşımda bulunan "malzeme"yi denetleyecek bir mekanizma bulunmadığı için– kafa karışıklığının önüne bir türlü geçilemiyor.

 

 Yukarıdaki paragrafa birde bizim "bilgi" anlayışımızdaki farklılıkları ekmemez gerekmektedir. Bilgi,ilim bir emanettir ve onu taşıyabilecek kişilerin eline bırakılması gerekmektedir. Zira, bir sistem tarafından yönlendirilmeyen, maymun iştahlı,muhalefet hissini kuvvetlendirmek, hasmımıza cevap vermek adına kuvvetlendirdiğimiz bilgi yönümüz, Hakk'ın rızası dışındaki bir rızaya hizmet ettiği kesindir. Sistematik bir şekilde riyazi ilimleri dair ilimler okullarda okutulurken ve bu okullarda eğitimi ehline verip, saygı gösteren bizler sıra "Ulumu'l Kur'an"a geldiğinde , ki çok kaygan bir zemindir, aynı saygıyı,tevakkufu ve sistematik şekilde bilgi alma fiiliyatını gösteremiyoruz / yapamıyoruz.

 

 Her ilim dalın da, o ilim dalının mütehassısı tarafından sistematik birşekilde bilgilendirme metodları geliştirilmekte ve bu metodları geliştirme, fikir yürütme, hüküm çıkarma işleri gene aynı mütehassıslara verilmektedir. Örneklendirmek gerekirse ; Matematik dalında, konuşacak kişilerin sayısı herhalde çok değildir. Herkes bu dalda fikir beyan edemez, formuller geliştiremez ve problem çözemez. İşi mütehassısına bırakır. Fakat matematik dalında yapılacak bir hata  iman'a tealluk edecek cinsten değildir, ama dini (aslına ait) sahada yapılacak hatalar ise bu nevidendir. İşin mütehassıları tarafından yapılacak hatalara ne diyeceğiz? Zira işin mütehassısı samimi birşekilde hüküm istinbat edip fetva verdiğinde hatasına bir, isabetine ise iki sevap alacaktır.

 

 Bilgi bir emanettir demiştik, onunla ancak hayatını ona vakfedenler iştigal edince maksad hasıl olur. Aksi halde ortaya, herkesi her şeyi bilmekle yükümlü kılmak gibi kabul edilemez bir durumun çıkmasının kaçınılmazlığı bir yana, bilginin "işlevselliği" konusunda da bugün yaşadığımız türden sıkıntılar baş gösterir...

 

 Bize burada düşen hiyerarşiye olabildiğince itina gösterip, eğer ki hedefimiz kendimizi geliştirip insanlığı doğruya ve hakka iletmek ise bu hiyerarşi içinde sabır ve sebat sahibi olarak ilerlemektir.

 

 Muvaffakiyet ALLAH'tandır..

 

 Selam ve dua ile...



işini gördüysek ne mutlu bize iyi dersler cnm :)