Sagot :
Siz bugün benden çok uzakta sonsuzluk yolunda ağır ağır ilerlerken, koyu karanlık kalbimi tümüyle kaplayan büyük gölgeniz olduğu yerde hiç kıpırdamadan öylece kalıyor.
Siz huysuz bir çocuğu şefkat dolu tatlı bir sesle, tatlı bir gülümsemeyle okşarken, ben sizi üzüldüğüm için unutmaktayım.
Okula girdiğim ilk günden, sizden ayrıldığım güne kadar öğrendiklerimin bana bugün sahip olduğum şekli verdiğine inanırım. Siz bana… Hayır, hayır hepimize hayatın sözlük anlamı dışında da bir anlam taşıdığım öğrettiniz. Güneşin sadece parlak sarı olmadığım, daha pek çok rengi olduğunu da söylediniz. O gün gözlerimiz tecrübesizde zihnimizdeki kayalıklar da çok sarp; söylediklerinizi dinleyip anlayamadık. Oysa bugün çok iyi anlıyorum. Size minnet duyuyorum. Eğer o öğütleri, beni hayat yolunda tecrübeli kılacak bilgileri öğrenmeseydim, hayatın gül bahçesindeki dikenlere takılır kalırdım.
Bizleri yarının ışıklı günlerinin meşaleleri olarak yetiştirdiniz. Bize “Vatanın, Milletin, Bayrağın” kandan, candan üstün olduğunu, “Dinin, Namusun, Ülkünün” her ne pahasına olursa olsun korunması gerektiğini anlattınız.
Hep söylerdiniz: “Ben bir ağacım, siz de benim meyvelerimsiniz. Siz olgun, yararlı meyveler olun. Millet sizi toplasın. Vatana yarayın.”
Yarayacağız, yarayacağız. Bu vatanda her derde şifa olacağız.
Elimizden geldiğince size olan minnet borcumuzu ödemeğe çalışacağız. Sonsuzluktan bizi izlerken size gurur duyurabilirsek ne mutlu bize.
- Kalbimizde yaşayacaksınız. “Güneş severken toprağı,
Işıkları canlı,ışıkları gururlu, ışıkları yarından ümitli. Tıpkı sevinçten ağlayan Öğretmenim gibi.”
sana fikir verebilirm ;eğer gerçek hedeflerinden biri bu olsaydı duygu ve düşüncelerini yaz...
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.